8 Mart 2010 Pazartesi, Peygamber Efendimiz’in “Anne cennet kapılarının ortasındadır” (İbn Hanbel, V, 198) hadisine muhatap olma şerefine mazhar olan kadınlar için ilan edilen “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü idrak etmiş olacağız.
Kadın bazen bir anne, bazen bir kardeş, bazen bir evlat, bazen de bir eş olarak hayatımızın en güzel yerinde taht kuran en değerli varlığımızdır. İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.), “Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür” (İ Asakir) ifadesiyle kadına değer verenlerin, asalet ve şeref sahibi insanlar olduklarını, aksine davrananların, bu değer yargılarından yoksun olduklarını açık bir şekilde bildirmektedir.
Her türlü hürmeti hak eden, kadir ve kıymetin en güzeline layık olan kadınların günümüz dünyasında siyaset başta olmak üzere, hayatın her kademesinde yer aldıklarını, gerek kendi ülkelerinde, gerekse uluslararası alanda büyük başarılara imza attıklarını, insanlığın mutluluğu, refahı ve gelişmesi adına büyük gayretler gösterdiklerini, her alanda söz sahibi olduklarını büyük bir mutlulukla izliyoruz.
Bütün bu güzelliklere rağmen dünyanın bir çok yerinde kadınlarımıza gereken hakların verilmediğini, nedeni bir türlü açıklanamayan savaşlar neticesinde, en değerli varlıklarını kaybetmenin acısıyla kavrulduklarını görmek, hepimizi derinden üzmektedir.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) olarak, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü kutluyor, bu günün, kadınlara yönelik devam eden ayrımcılığın ve şiddetin son bulmasına vesile olmasını diliyorum.
Sadi ARSLAN
DİTİB Genel Başkanı