Aziz Kardeşlerim!
Peygamberimiz (s.a.s), zaman zaman Medine pazarına giderdi. Orada alışveriş ve ticaret yapan insanları gözler ve onlarla sohbet ederdi. Yanlış tutum ve davranışlar sergileyenleri uyarırdı. Nitekim Yüce Rabbimizin alışverişe yönelik hayati ikazları ihtiva eden şu ayetleri nazil oldu: “Ölçü ve tartıda hile yapanlara yazıklar olsun. Onlar, insanlardan bir şey aldıklarında tam ölçüp tartarlar. Kendileri başkalarına vermek için ölçtüklerinde ise eksik tartarlar. Onlar, büyük bir gün için diriltileceklerini hiç mi düşünmezler?”[1]
Kardeşlerim!
Bu âyetler nazil olduktan sonra müminler, Peygamberimizin rehberliğinde alışverişte daha hassas, daha dikkatli davranmaya başladılar.[2] Resûlullah Efendimiz (s.a.s), bu durumdan gayet hoşnut oldu. “Yâ Rabbi! Bunların ölçü ve tartılarını, alışverişlerini bereketli kıl!” duasıyla onları ticarete teşvik etti.[3]
Kıymetli Kardeşlerim!
Allah Resûlü (s.a.s), “Dürüst ve güvenilir tüccar, peygamberler, dosdoğru kimseler ve şehitlerle beraberdir.”[4] buyurmuştur. Bu hadisten de anlaşılacağı üzere alışverişte, ticarette açık sözlü, şeffaf olmak, önemli ahlaki bir ilkedir. Şu olay bunun en güzel örneklerindendir: Sahabeden biri, alışverişle ilgili zihnini meşgul eden bazı hususları danışmak üzere Peygamberimiz (s.a.s)’in yanına gelir. Allah Resûlü, onu dikkatlice dinledikten sonra kendisine şu nasihatte bulunur: “Bir şey satın almak istediğin zaman, verebileceğin fiyatı söyle! Bir şey satmak istediğin zaman da, yüksek fiyat değil, onun piyasadaki değerini söyle!”[5]
Değerli Kardeşlerim!
Peygamberimiz (s.a.s), “Kusurlu bir malı, kusurunu açıklamadan satması Müslümana helâl değildir.”[6] hadisiyle bizleri uyarmıştır. Zira malın kusurunu gizlemek, alışverişin bereketini, insanların birbirine olan güvenini yok eder. Nitekim Yüce Rabbimiz, geçmiş toplumlardan kimilerinin, alışverişte dürüst davranmayarak yeryüzünde bozgunculuk çıkardıkları için helak edildiklerini bildirmiştir.[7]
Kardeşlerim!
Ticaret ahlâkının temel ilkelerinden biri de kazancın helâl olmasına dikkat etmektir. Yapıp ettiklerinden bir gün mutlaka hesaba çekileceğine inanan bir mümin, kazancına haram karıştıramaz. Bu anlamda Yüce Allah’ın haram kıldığı şeyleri alıp satmak bir Müslüman için helâl değildir. İçki, uyuşturucu ticareti yapmak, kumar oynamak veya oynatmak, vergi kaçırmak gibi hususlardan Müslüman uzak durmalıdır.
Aziz Müminler!
Hayatımızın her alanında olduğu gibi alışverişte de asıl olan Yüce Rabbimizin rızasıdır. Öyleyse geliniz! Kazancımızı doğruluk ve samimiyet üzerine inşa edelim. Kul hakkına riayet ederek sofralarımızı, ömrümüzü daha da bereketli kılalım. Alışverişimizde, ticaretimizde Peygamberimiz (s.a.s)’in şu hadisi hepimiz için bir ölçü olsun: “Dünya malı, tatlı ve çekicidir. Kim onu tok gözlü bir şekilde alırsa o mal bereketlenir. Kim de onu açgözlülük ve ihtirasla alırsa bereketi kaybolur.”[8]
DİTİB Hutbe Komisyonu
[1] Mutaffifîn, 83/1-6
[2] İbn Mâce, Ticâret, 35
[3] Buhârî, Büyû’, 53
[4] Tirmizî, Büyû', 4
[5] İbn Mâce, Ticâret, 29
[6] İbn Mâce, Ticâret, 45
[7] Hûd, 11/84-95
[8] Buhârî, Zekât, 50