Sâlih Amel: İyi İş, Doğru Davranış

Aziz Kardeşlerim!

Okumuş olduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Erkek veya kadın, kim mü’min olarak iyi iş işlerse, elbette ona hoş bir hayat yaşatacağız ve onların mükâfatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.”[1]

Rivayet edildiğine göre “En hayırlı insan kimdir?” sorusuna Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle cevap vermişlerdir: “İnsanların hayırlısı ömrü uzun ve ameli güzel olan kimsedir.”[2]

Kıymetli Müminler!

“Salih amel”, Allah Teâlâ'ya ibadet ve taatte bulunmak, Allah'ın kullarının yararına faydalı işler yapmak demektir. Buna göre, başta ibadetler olmak üzere helâl ve meşru olan her türlü olumlu ve yararlı davranış “salih amel” olarak ifade edilir. Yüce Allah, Kuran-ı Kerim’de dünyadaki bütün nimetlerin geçici olduğunu, kalıcı olanın “sâlih amel” olduğunu haber vermekte[3]; dünya ve ahirette izzet ve şeref isteyenlere[4] ve huzuruna yaklaşmak isteyenlere de sâlih amel üzere yaşamayı tavsiye etmektedir.[5]

Muhterem Kardeşlerim!

Kur'an'da Yüce Allah'ın rızası gözetilerek yapılmış olan her türlü iyi, güzel ve yararlı iş, “sâlihât” olarak geçmekte, bu işleri yapan kimseler de, “salihler” olarak anılmaktadır. Sâlih kimseler dünyada nasıl örnek gösterilmişse, âhirette de en kazançlı çıkanların başında onlar olacaktır. Kur'an'da bu kimseler, peygamberler, sıddîklar ve şehitlerle beraber Allah'ın nimete eriştirdiği kişiler arasında sayılmışlardır.[6] Allah Resûlü de, onların nail olacağı mükâfatları Yüce Yaratıcı'nın dilinden şöyle ifade etmiştir: “Salih kullarım için hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiç kimsenin aklına gelmeyen şeyler hazırladım.”[7] Bir âyet-i kerimede ise şöyle buyurulmaktadır: “Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, sâlih amel işlesin ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi O'na ortak koşmasın!” [8]

Değerli Müslümanlar!

Efendimiz (as), “Üç şey ölüyü mezara kadar takip eder: Ailesi, malı ve ameli. Ailesi ve malı geri döner, fakat ameli kendisiyle kalır.[9] buyurarak kişinin en zor zamanında kendisiyle birlikte olacak olanın ve mizanın sevap kefesini kendi lehine ağırlaştıracak olanın ailesi ve malı değil sâlih amelleri olduğunu haber vermektedir. Kuran-ı Kerim’de yüze yakın âyette iman etmekle sâlih amel işlemenin yan yana zikredilmesi ise iman ile amel arasındaki sıkı bağı ortaya koymaktadır.

Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (as)’ın öğrettiği bir dua ile bitiriyorum:

“Allah'ım, beni amellerin en güzeline ve ahlâkın en güzeline kavuştur. Onların en güzeline ancak sen ulaştırırsın. Beni kötü işlerden ve kötü ahlâktan muhafaza et. Bunlardan ancak sen koruyabilirsin.”[10] Âmin!

 

Rahmi Dönmez
Schorndorf DİTİB Camii Din Görevlisi

 

[1] Nahl, 16/97
[2] Müslim, Birr, 34
[3] Kehf, 18/46
[4] Fatır, 35/10
[5] Sebe’, 34/37
[6] Nisa, 4/69
[7] Müslim, Cennet, 2
[8] Kehf, 18/110
[9] Buhari, Rikak, 42
[10] Nesai, İftitah, 16

 

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.