İman: En Büyük Nimet

Muhterem Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz, insanı bu dünyaya bir gayeye matuf olarak göndermiş ve sayısız nimetlerle donatmıştır. Rabbimizin nimetlerini saymaya kalktığımızda bunu başaramayacağımız Kur’an’da açıkça ifade edilmektedir.[1] Fakat bu nimetler içerisinde elde edebileceğimiz en büyük nimet hiç şüphesiz ki, iman nimetidir.

İman; Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) Rabbimizden getirdiği her şeyin doğru olduğuna gönülden inanmak, bu inancı dil ile de ifade etmektir. Allah’tan geldiğimizi ve dönüşümüzün ancak O’na olacağını bilmektir. Cibril hadisi olarak bilinen meşhur rivayette, Peygamber Efendimiz kendisine yöneltilen “İman nedir?” sorusuna; “İman: Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.”[2]  buyurarak imanın bu altı esas üzerine bina edildiğini bizlere öğretmektedir

Kıymetli Müslümanlar!

Bu büyük nimet ile şereflenen her mümin, imanını hayatına yansıtmakla sorumludur. Nitekim hayatımızı inandığımız değerler üzerine inşa etmek ve bu doğrultuda yaşamak, hem mümin olmanın hem de mümin kalabilmenin yegâne ölçüsüdür. Ayrıca unutmayalım ki, imanımızı hayatımıza yansıttığımız ölçüde Rabbimizin rızasına nail oluruz. Yaratılış gayemizi ve hayatın anlamını imanla kavrarız. Dünyada mutluluğun, ahirette kurtuluşun sırrına imanla ereriz.

Değerli Müminler!

İmanını hayatına yansıtan mümin, bal arısı gibidir.[3] Tertemiz olan şeyleri yer, güzel şeyler üretir. Mü’min, yeşil bir ekin gibidir.[4] Başına gelen sıkıntılardan dolayı beli bükülse de imanından aldığı güçle tekrar doğrulmayı bilir. Mü’min, güzel koku satan kişiye benzer.[5] Kendisinden etrafa hep güzel kokular yayılır. Mü’min altın parçası gibidir.[6] Nerede olursa olsun değerinden hiçbir şey kaybetmez. Nihayetinde mü’min, yaz kış meyve veren hurma ağacı gibidir.[7] Müminin varlığı canlı cansız tüm mahlûkat için ancak bereket kaynağıdır. Dini, dili, rengi ve etniği ne olursa olsun tüm insanlar, mü’minin varlığından memnun olurlar. Çünkü ondan kimseye zarar gelmez. Peygamber Efendimiz’in buyurduğu gibi, “Mü’min, insanların canları ve malları hususunda kendisinden güvende olduğu kişidir.”[8]

Aziz Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Erkek ya da kadın, kim mü’min olarak sâlih amel işlerse, elbette ona hoş bir hayat yaşatacağız ve onların mükâfatlarını yaptıklarına karşılık olarak en güzeliyle vereceğiz.”[9] Bu ayet, iman etmenin ve imanın gereklerini yerine getirmenin kişiyi dünyada huzura, ahirette ise cennete götüreceğini müjdelemektedir.

Öyleyse geliniz, Rabbimize gönülden itaat edelim. İman esaslarının tamamını içtenlikle kabul edelim. İhlas ve samimiyetle ibadetlerimizi yerine getirelim. Güzel ahlaktan asla taviz vermeyelim.

 

DİTİB Hutbe Komisyonu

 

[1] İbrahim, 14/37.
[2] Müslim, Îmân, 1.
[3] İbn Hanbel, II, 199.
[4] Buhârî, Tevhîd, 31.
[5] Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, XII, 319.
[6] İbn Hanbel, II, 199.
[7] Buhârî, Edeb, 89.
[8] Tirmizî, Îmân, 12.
[9] Nahl, 16/97.

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.