Mevlid-i Nebî

Muhterem Mü’minler!

Bu gece, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.)’in dünyayı teşriflerinin yıldönümü. Bizlere ona ümmet olma bahtiyarlığını lütfeden Rabbimize sonsuz hamd ü senâlar olsun. İnsanlığa rahmet ve hidayet vesilesi olan Peygamberimize, âline ve ashabına salât ve selâm olsun.

Değerli Kardeşlerim!

Üstün ahlak ilkelerini tamamlamak ve insanlığı bu değerlerle buluşturma misyonuyla gönderildiğini ifade eden[1] Peygamberimiz’in dünyaya gelişi, insanlık tarihinin gerçekten en önemli hadiselerinden birisidir.  Çünkü karanlıklar içerisinde kaybolmuş insanlık onun rehberliğiyle, bütün peygamberlerin ortak tebliği olan tevhid akidesiyle yeniden buluşmuş, böylece fıtratından gelen saf ve temiz tabiatına yeniden kavuşma imkânı elde etmiştir.

Kıymetli Mü’minler!

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de; “Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah'ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.”[2] buyurarak Peygamberimiz’in hak ve hakikate şahit, iyilik yolunda müjdeleyici, bâtıla karşı uyarıcı olarak gönderildiğini bildirmiştir.

İnsanlığı huzura, barışa, adalete davet eden odur. Odur hayatının her safhasında ümmetine yol gösteren, rehberlik eden, istikamet çizen, imtihan dünyasında rehberimiz olup yolumuzu aydınlatan. İnsanlığın umudu, müminlerin sevgilisi, âlemlerin rahmet vesilesi olan odur. Kur’an-ı Kerim’i bize aktaran, anlatan ve yaşayarak öğreten odur. Odur imanın manasını bize anlatan, mü’min olmanın gereği olarak namazdan oruca, hacdan zekâta her bir ibadetimizi nasıl yerine getireceğimizi bize gösteren. İyi bir insan, sâlih bir kul, olgun bir mümin olmayı bize öğreten odur.

Aziz Müminler!

Peygamberimiz’in hayatına baktığımızda iman ve ibadetin ancak güzel ahlakla kemale ulaştığını görmekteyiz. Yani sünnet namazları kılmak nasıl ondan bize miras kalmışsa, samimi ve dürüst olmak, can taşıyan her varlığa şefkat ve merhamet göstermek, adaletten ayrılmamak, ailenin değerini bilmek ve mü’min kardeşliğinin hakkını vermek de aynı şekilde onun sünnetidir, mirasıdır.

Kıymetli Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in doğumunu kutlarken, aynı zamanda onun evrensel mesajlarını, iman ve ibadet hayatını, yüce ahlakını, insan onurunu koruyan ilkelerini, kardeşlik hukukunu, birlik-beraberlik, yardımlaşma, adalet anlayışını tekrar hatırlamalıyız. Onun bizzat Rabbimiz tarafından övülen ahlakıyla ahlaklanmaya gayret göstermeliyiz.

Rahmet Elçisi’nin bize miras bıraktığı hak, hakikat, ahlak, merhamet, şefkat, adalet, kardeşlik anlayışını ailemizden başlayarak, toplumumuza ve tüm insanlığa taşımakla sorumlu olduğumuzu unutmamalıyız.

Çağın yorucu problemleriyle boğuşmak, hayatın bitmek bilmeyen olumsuzlukları ile mücadele etmek zorunda kalan günümüz insanının, bu problemlerle ancak Efendimiz (s.a.s.)’in mirasına ve çağları aşan evrensel mesajına kulak vererek başa çıkabileceğini unutmamalıyız.

Rabbim, bu gece idrak edeceğimiz Mevlid-i Nebî’yi başta İslam âlemi olmak üzere bütün insanlık ailesinin huzuruna vesile kılsın. Bizleri kendine hakiki kul, habibine gerçek ümmet olanlardan eylesin.

Hutbeme son verirken, sizleri Mevlid-i Nebî Haftası vesilesiyle Genel Merkezimiz ve DİTİB derneklerimizce icra edilecek programlara ve etkinliklere katılmaya davet ediyor, cümlemiz için sünnet-i seniyyeye uygun bir hayat sürerek Efendimiz’in şefaatine nail olmayı Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.

 

DİTİB Hutbe Komisyonu

 

[1] Mâlik b. Enes, Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 8; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/381.
[2] Ahzâb 33/45-46.

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.