Kurban Bayramı Hutbesi

Hamd, âlemlerin rabbi olan, kalplerimizi îmanla aydınlatan, bu mübarek Kurban Bayramının sevincini bizlere ihsan eden Yüce Allah’a olsun. Salât ve selam, âlemlere rahmet olarak gönderilen, bizleri örnek hayatıyla hakka yönelten, Son Peygamber Hazreti Muhammed Mustafa’ya olsun. Bayramın sevinci, coşkusu ve bereketi sabahın bu kıymetli anında camileri dolduran siz kıymetli kardeşlerimin üzerine olsun. Bayramınız mübarek olsun.

Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz, okuduğum âyet-i kerimede şöyle buyuruyor: “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki, size merhamet edilsin.”[1]

Peygamberimiz (s.a.s.) de yine böyle bir bayram günü, hutbe verirken ashabına şöyle seslendi: “Bu gün ilk işimiz, (bayram) namazını kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uymuş olur.”[2]

Aziz Mü’minler!

Bayramlar, kardeşliğin, paylaşmanın, birbirimizi karşılıksız sevmenin ve barışın sözde kalmayıp somutlaştığı özel ve güzel günlerdir. Bayramlar, büyük-küçük, zengin-fakir, kadın-erkek herkesin birlikte sevindiği, mutluluklarını paylaştığı için değerlidir. Çünkü bayramları diğer günlerden farklı kılan, bu yüce erdemlerin yaşanması, bütün ümmetin aynı heyecan ve manayı hissetmesidir.

Teknoloji ve iletişimin sağladığı imkânlar sayesinde dünya üzerinde olan bitenleri daha iyi biliyoruz. Devamlı sömürülen, savaşlarda kanları dökülen, her türlü insanî haklarından mahrum bırakılarak zulme maruz kalan kardeşlerimiz var. Bu açıdan dünyanın 150 ülkesine gönderdiğiniz kurbanlar siz hamiyetperver ve hayırsever cemaatimizin cömertliğini, şefkatini ortaya koyan nice kahramanlık hikâyeleri çıkardığı gibi, dünyanın acılarıyla başbaşa bırakılmış kimsesiz ve çaresiz mazlumlarına yaşama ümidi aşılamakta ve gelecek umudu vadetmektedir. Rabbim cümle ibadetlerimizi ve kurbanlarımızı kabul ve daim eylesin.

Kıymetli Kardeşlerim!

Bugün bayram.. Geliniz, bayramları bayram gibi yaşayalım, yaşatalım. Bunun için önce ailemizle muhabbet bağı kuralım. Eşimiz ve çocuklarımızla bayramlaşalım. Anne-babamız mutlaka bizi bekler, onları bekletmeyelim. Gözleri yolda, kulağı telefon sesinde mahzun bekletilen bir anne-babanın vebalini kim taşıyabilir ki! Yakınlarımız, komşularımız ve bütün müslümanlardan oluşan bir mutluluk halesi olsun bayramımız. Ve hiç kimse bu çemberin dışında kalmasın. Bu bayram dargın olduğumuz hiç kimse bırakmayalım. Rasûlüllah (s.a.s.)’in şu uyarısın hiç akılımızdan çıkarmayalım. Şöyle buyuruyor Allah’ın Rasûlü: “Bir müslümanın din kardeşiyle üç günden fazla küs durması (ve bu şekilde) karşılaştıklarında birbirlerinden yüz çevirmeleri helâl değildir. Bunların en hayırlısı, önce selam verendir.” [3]

Allah’ım! Kalplerimizi senin sevginle doldur. Bizleri sınayacağın imtihanlarımızda İbrahim (a.s.) sadakati, İsmail (a.s.) teslimiyeti ve Muhammedî (s.a.s.) kararlılık lütfeyle bizlere.

Hutbemi bitirirken siz kıymetli cemaatimizin ve İslâm âleminin Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum.  Kurban vekâletini henüz vermeyen kardeşlerimize bugünün akşamına kadar din görevlilerimize müracaat ederek makbuz karşılığı kurbanlarını bağışlayabileceklerini tekrar hatırlatmak istiyorum. Bu vesileyle, kurbanlarımızın makbul, hacca giden kardeşlerimizin haccının mebrur, bayramlarımızın esenlik olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.

 

DİTİB Hutbe Komisyonu

 

[1] Hucurât, 49/10.
[2] Buharî, îdeyn,3.
[3] Buharî, İsti’zan, 9.

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.