Kardeşlerim! Aziz Müminler!
İslam, toplumsal hayata yönelik hassasiyetleri, ilkeleri ve sorunlara karşı çözüm önerileri olan evrensel bir hayat düzenidir. Bu dinin en önemli ilkelerinden birisi de -dini, ırkı ne olursa olsun- mağdurlara destek, mazlumlara umut olmaktır. İmkânı olan her bir mü’min, iman iddiasını ispat edebilmesi için, ihtiyaç sahiplerine destek olmakla mükelleftir. Kul, bu vazifesini elinin uzanabildiği yakın çevresine bizzat kendisi yapmakla mükelleftir. Elinin uzanamadığı dünyanın uzak bölgelerindeki mağdur ve mazlumlar için de bu işe gönül vermiş, işinin ehli, güvenilir sivil toplum kuruluşları ve vakıfların desteğine ihtiyaç duyar. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DITIB) ailesi olarak, Türkiye Diyanet Vakfı iş birliğiyle, siz hayırseverlerimizin katkılarıyla yedi kıtada mazlum ve mağdurların ümidi olmak için mücadele veriyoruz.
“İyilik yeryüzüne hâkim oluncaya kadar” şiarıyla hareket ederek, dünyanın farklı coğrafyalarında açlık, deprem, sel gibi afetler ile savaş ve şiddetin yaşandığı kriz bölgelerindeki milyonlarca insana kriz anında acil destek sağlıyor; yiyecek, giyinme ve barınma ihtiyaçlarına çözüm üretmenin mutluluğunu yaşıyoruz. “Önceliğimiz Eğitim” diyerek yedi kıtada binlerce öğrenciye eğitim, burs ve konaklama imkânı sunarak, yeryüzünde iyiliği egemen kılacak nesillerin yetişmesine imkân sağlıyoruz. “Unutursan Yetim Kalır” projesiyle anne-baba şefkatinden mahrum kalan yetimlerimize sahip çıkıyor, onlar için yuvalar, yetimhaneler inşa ediyor, her türlü ihtiyaçlarını temin ederek hayata yeniden tutunmalarına destek oluyoruz. „Mümin Cana Candır! Kardeşlerini unutma, beklenen sensin. Kardeşliğimiz Zekâtla Bereketlensin.“ çağrılarıyla yardım kampanyaları düzenleyerek -Ramazan ayı başta olmak üzere tüm yıl boyunca- ihtiyaç sahiplerine gıda yardım paketleri ve alışveriş yardım kartları dağıtıyor, mü’minin birbirine destek veren bir yapının tuğlaları gibi olduğunu göstermiş oluyoruz. Bir yudum suya ulaşabilmek için kilometrelerce yol kat etmek durumunda kalan milyonlarca insanı; „Bir damla hayat“ projesiyle suya kavuşturuyoruz. İnandıkları dinin kitabını hayatları boyunca hiç görememiş birçok bölge insanına/halkına, „Hediyem Kur’an olsun“ projesiyle Kur’an-ı Kerim hediye ederek Allah Kelâmı’nın gönüllere girmesine vesile oluyoruz. Dünyanın dört bir yanına İslam’ın alameti, Müslümanlığın nişanesi olan camiler, mescidler inşa ediyoruz.
“Kurbanını Paylaş, Kardeşinle Yakınlaş!” temasıyla bu sene de dünya çapında yaklaşık 150 ülkenin 450 farklı bölgesinde, “Vekâletle Kurban Kesim Organizasyonu” gerçekleştirerek milyonlarca aileye umut olmanın ve onların hayır dualarında yer bulmanın mutluluğunu hep birlikte tekrar yaşayacağız. Kurbanın, sadece et paylaşmak olmadığını, aynı zamanda umudu ve kardeşliği paylaşmak olduğunu çok iyi biliyoruz. Ve yine biliyoruz ki; dağıtılan kurban etleri gün olur bitip tükenir, fakat o kardeşlerimizle ilmek ilmek dokuduğumuz gönül bağlarımız dünyada kardeşliğimizi, ahirette mertebemizi yükseltir.
Kardeşlerim!
Dünyayı iyiliğin güzelleştireceğine inanan bir dinin temsilcileri olarak, dünyada yaşanan sıkıntılara gözlerimizi kapatamaz, kulaklarımızı tıkayamayız. Geleceğe umut olmak; gelecek için yatırım yapmakla mümkündür. Geleceğe yatırım yapmanın en iyi yolu ise; insana yatırım yapmaktır. Yapabileceğimiz en güzel salih amel; mağdur ve muhtacın umudunu canlı tutabilmektir. Edinebileceğimiz en özel makam; mazlumun hayır duasında yer alabilmektir.
Rabbim hayır dua almaktan ve hayır dua olmaktan bizleri mahrum bırakmasın. Rabbim en büyük bayramın mazlumların sevincine ortak olmak olduğunu bizlere unutturmasın. Rabbim bizleri kurban vesilesiyle kendisine yaklaşanlardan, kardeşlerimizle yakınlaşanlardan eylesin. Rabbim bizleri ayet-i kerimesinde; „Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her başakta yüz tane bulunan bir tohum gibidir. Allah, dilediğine kat kat verir.“[1] buyurduğu üzere, bir verip yedi yüz alan ahiretin en karlı yatırımcılarından eylesin. Rabbim dualarımızı şu anda Arafat’ta yapılan dualarla buluştursun. Cumamız hayr, bayramımız hayr, ömrümüz hayr, akıbetimiz hayr olsun!
DİTİB Hutbe Komisyonu
[1] Bakara, 2/261.
