Muhterem Müslümanlar!
İnsanoğlu, yaratıldığı günden bu yana Yüce Yaratıcı’sına yakınlaşabilmek için çeşitli vesileler arayagelmiştir. Kimi insan malını ve canını feda ederken kimi de Rabbiyle başbaşa kalabilmek için kendisini ibadete adamıştır. Yüce dinimiz İslam da, kulu Allah’a yakınlaştırmak için çeşitli ibadet şekilleri tesis etmiştir. Namaz, oruç, hac gibi ibadetler bunun belli başlılarıdır. Kurban ibadeti ise Allah’a yakınlaşma yolculuğunda mü’mini zirveye ulaştıran bir başka ibadet şeklidir. Sadece Rabbi’nin emri olduğu için kurban ibadetini yerine getiren insan, gerektiğinde canını bile Allah yolunda kurban edebileceğini ifade etmiş olmaktadır.
Kıymetli Kardeşlerim!
Cenab-ı Hakk; “Onların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na sadece, sizin takvanız ulaşır...”[1] buyurmaktadır. Âyet-i kerimeden de anlaşılacağı üzere, Allah şekle ve servete değil, kalbe ve amele bakar. Bu açıdan kesilen kurbanların eti ve kanı Allah’a ulaşmaz. O’na ulaşacak olan bizim takvamızdır.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s) de bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: “Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha sevimli olan bir amel işleyemez.”[2]
Muhterem Müslümanlar!
Kurban ibadeti kulu Allah’a yaklaştırdığı gibi, aynı zamanda zengini, fakiri, komşuları, akrabaları, dostları, yakın-uzak bütün insanları birbirine bağlayan ve ruhları kaynaştıran bir ibadettir. Bu yönüyle kurban, evrensel bir yardımlaşma ve dayanışma kampanyasıdır. Kurban, adını dahi duymadığımız ülkelerde hiç görmediğimiz, tanımadığımız, aç ve muhtaç durumdaki kardeşlerimize kardeş; kimsesize kimse olmaktır. Gerektiğinde binlerce kilometre uzaktaki kardeşlerimizle yakınlaşmak, bütünleşmek, kısaca ümmet olmaktır kurban. Yoklukların, afetlerin yaşandığı coğrafyalara ulaşmak, fizikî mesafeleri gönül coğrafyasında aşmak, dertlerini paylaşmak, onlara umut ışığı olmaya çalışmaktır kurban.
Değerli Kardeşlerim!
Fakire, aç ve muhtaç olana, yoklukların kol gezdiği çoğrafyalara ulaşmak ve en önemlisi uzaktaki kardeşlerimizle yakınlaşmak adına geçen senelerde olduğu gibi bu yıl da çağrımızı yineliyoruz ve “Kurbanını paylaş, kardeşinle yakınlaş!” diyoruz. Çağrımıza hüsn-ü teveccüh göstererek kurbanını bağışlayan her bir kardeşimizin emanetini titizlikle takip ediyoruz. Kurbanlarımızı hisse sahiplerinin isimlerini teker teker okuyarak dini esaslara uygun bir şekilde yerine getirmek için her türlü tedbir şimdiden alınmış durumda. Almanya’dan gönderdiğimiz gönüllülerimiz aracılığıyla kurban kesimleri yapılacak ve kurban etleri ihtiyaç sahiplerine dağıtılacaktır. Böylece dünyanın 150 ülkesinde ve 450 farklı bölgede yaşayan binlerce kardeşimizin yüzü bir kez daha gülecek, yarınlara umutla bakacak ve dünyanın bu yerinde, Almanya’da, kendilerini düşünen ve kendileri için çabalayan kardeşlerinin olduğu şuuruyla mutlu olacaklardır.
O halde geliniz, bağışlarımızla açı tok, uzağı yakın eyleyelim. Mazlumların ve kimsesizlerin duası, yetimlerin ve öksüzlerin umudu olalım. Geliniz, bu yıl da kurbanlarımızla fakir ve fukaranın sofrasına aş olalım. Malımızla, mülkümüzle, dualarımız ve manevî desteğimizle müslüman kardeşlerini bekleyenlerin hasretine hep beraber son verelim.
DİTİB Hutbe Komisyonu