Rabbim Yardımcımız Olsun!

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

وَاَيُّوبَ اِذْ نَادٰى رَبَّهُٓ اَنّٖي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَۚ1

 

Muhterem Mü’minler!

14-16 Temmuz’da Almanya’da, tarihinde nadir görülebilecek büyüklükte bir sel felaketi yaşandı. Yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Şehirler, sokaklar, caddeler sular altında kaldı. Pek çok ev ve işyeri kullanılamaz hale geldi. Üzüldük, birbirimizin acısına ve üzüntüsüne duyarsız kalmadık. Vicdanımızın sesine kulak vererek hemen harekete geçtik. Derneklerimiz, kadını erkeği, genci ve yaşlısıyla afet bölgelerine yardıma koştu. Yardım çağrımız cemaatimizde büyük bir yankı buldu. Gönderilen bağışlar afet bölgelerindeki yaralı ve mağdur kardeşlerimize bir nebze de olsa can suyu oldu. Din, dil, kültür ve sınıf farkı gözetmeden birlikte hareket ederek gerçek bir toplum olmanın ve komşularımızla dayanışma içinde kalmanın en güzel örneklerini sunduk. Rabbim birliğimizi ve beraberliğimizi bozmasın. Mutlu ve huzurlu bir toplum olarak kardeşlik içinde varlığımızı kıyamete kadar daim eylesin.

Kardeşlerim!

Almanya’da su ve sel baskınlarının açtığı yaraları sarmaya çalışırken, Türkiye’den hepimizin ciğerlerini yakan büyük orman yangınlarının haberiyle sarsıldık. Bugün-yarın sona ereceği beklenen yangınlar, maalesef, daha da genişleyerek yerleşim yerleri de dahil olmak üzere büyük bir alanı etkisi altına aldı. Bugün itibariyle yangınların onuncu gününe girdik. Kaybettiğimiz kardeşlerimiz, yanan ormanlarımız, yitirdiğimiz masum canlarımız her birimizin yüreğini dağladı.  Cenâb-ı Hak, en kısa sürede bu afetten de kurtulmayı nasip eylesin.

Kardeşlerim!

Her afetle birlikte yeniden imtihanı başlar insanın. Bizler, sevinç ve mutluluğumuz gibi hüzün ve kederlerimizi de paylaşarak güzel insanlar oluruz. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s) de biz mü’minleri öyle tarif etmektedir: “Mü’minler, birbirlerini sevmek, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermek bakımından bir vücut gibidir. Çünkü bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşırlar.”2

Değerli Mü’minler!

İbrahim (a.s)’ın atıldığı ateşi söndürmeye koşan karınca misali, bugün de her birimize düşen önemli sorumluluklar vardır. Bugün bize düşen, kardeşlerimizin yanında durarak, ormanın ve ormanın içinde yaşayan her bir canlının acısına ortak olarak insan olmanın erdemini yüceltmektir. Böylece, bir nebze de olsa, ateşle kavrulmuş toprağın yeniden hayat bulmasına ve yeşermesine vesile olabiliriz. Umutları ve yaşama sevinci ateşle birlikte yok olup gitmiş kardeşlerimize yeniden umut olabilir ve onları yeniden hayata bağlayabiliriz.

Bu vesileyle başta yangınlar olmak üzere afetlerde hayatını kaybeden bütün kardeşlerimize Cenâb-ı Hakk gani gani rahmet eylesin. Yaralılara acil şifalar ihsan eylesin. Yüce Rabbimiz, afetlerle canla başla mücadele eden kardeşlerimizin işini kolay eylesin ve onların her daim yar ve yardımcısı olsun. Âmin.

 

DİTİB Hutbe Komisyonu

 

 

[1] Enbiyâ, 21/83.
[2] Müslim, Birr, 66.

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.