Ferdî ve Toplumsal Yaraların İlacı: Merhamet

Kardeşlerim!

Yüce Allah’ın her bir isim ve sıfatının, varlık âleminde bir yansıması vardır. Allah’ın ‘Rahman’ sıfatının insandaki yansıması olan merhamet; varlığın ilahi mayası, bireysel ve toplumsal yaraların da en etkili ilacıdır.

Rahmeti her şeyi kuşatan Yüce Rabbimiz[1], kullarından da merhametli olmalarını ve birbirlerine merhameti tavsiye etmelerini emretmiştir.[2] Rahmet Peygamberi Muhammed aleyhisselam da içinde yaşadığı toplumu merhametle tanıştırmış, çocuklarını diri diri toprağa gömen bir topluluktan, karıncayı dahi incitmeyen muhteşem bir merhamet medeniyeti inşa etmiştir.

Aziz Mü’minler!

Merhamet, öğrenilen bir duygudur. İyiliği sonsuz, rahmet ve merhameti sınırsız olan Yüce Allah’ı her daim gündeme taşımanın ifadesi olan Besmele, yapacağımız işi şefkat ve merhametle yapmayı bizlere öğreten bir eğitimdir. Bu eğitimin temelinde sevgi vardır. Sevginin olmadığı gönül, merhameti tanıyamaz. Merhameti tanımayan insan ise kendisine ve çevresine rahmet olamaz.

Merhamet; sadece insanlara değil tüm canlılara şefkat kanatlarını germektir. Merhamet, bir çaresizin elinden tutmak, bir yetimin gönlünü ısıtmak, dara düşenin imdadına yetişmektir. Merhamet acımak değil, acıtmamaktır. Merhamet, kâinattaki dengeyi bozmamak, dünyayı tüm canlılar için güvenli bir yer kılmaktır. Merhamet; ağlayanla ağlamak değil, ağlayanın gözyaşını dindirecek çözüm yolları bulmaya çalışmaktır.

Merhametli insan; vicdanı canlı ve aktif insandır. Merhametli insan; ince anlayışlı, yumuşak yürekli insandır. Merhametli insan; içinde yaşadığı varlık âleminin bir parçası olduğunun bilincinde olan ve din, dil, ırk, cinsiyet farkı gözetmeksizin elinden geldiğince insanlığa rahmet olmaya çalışan duyarlı insandır.

Değerli Müminler!

Bu günlerde Almanya’nın bazı bölgelerinde tarihte nadir görülen büyüklükte bir sel felaketi ile karşı karşıyayız. Yaşanan felakette onlarca insan hayatını kaybetti, birçokları evini veya işini kaybetmiş durumda. Komşusu açken tok yatan bizden değildir, düsturu gereği komşularımızın derdi ile hemhal olmak, onlarla dayanışma içinde olmak mü’minler olarak üzerimize düşen önemli bir sorumluluktur. Özellikle kurban ibadeti aynı zamanda mağdur ve mazlumları da düşünmeye, kurbanını paylaşmak suretiyle yardıma muhtaç olanlara el uzatmaya bir vesiledir. Bu nedenle DİTİB olarak sel felaketi mağdurları için başlatmış olduğumuz bağış kampanyamıza içinde bulunduğumuz mübarek Kurban bayramı atmosferine uygun şekilde desteklerinizi bekliyoruz. Cenab-ı  Hakk, arazî ve semavî bütün afet ve musibetlerden cümlemizi ve tüm insanlık ailesini emin ve muhafaza eylesin. Başta afetzedeler olmak üzere cümlemizin başı sağ olsun.

Hutbemi bir duyuruyla bitirmek istiyorum: Nasip olursa önümüzdeki Salı günü, inşaallah hep birlikte, Kurban Bayramı’nı idrak edeceğiz. Kurban bir ibadettir, ama aynı zamanda evrensel bir yardımlaşma kampanyasıdır.  Yaklaşan Kurban Bayramı vesilesiyle, kurbanlarınızı vekâleten kestirebileceğinizi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Kurban bağışlarınızı camimize veya size en yakın camimizin din görevlisine veya dernek yetkilisine makbuz mukabili teslim edebilirsiniz.

Rabbim bizleri, âlemlere zahmet olanlardan değil, âlemlere rahmet olanlardan eylesin. Rabbim bizleri, çağımızın vicdanına merhameti yeniden aşılayan kullarından eylesin. Âmin.

 

DİTİB Hutbe Komisyonu

 

[1] Araf, 7/156
[2] Beled, 90/17

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.