İnsanlık Bizi Bekliyor: Kurban Bağışı

Aziz Kardeşlerim!

Modern dünyamızda “iyilik” karnemize baktığımızda, insanlığın sınıfta kalma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu görmekteyiz. Covid-19 virüsü kadar, insanlığın geleceğini tehdit eden virüs niteliğindeki önyargılar, dünyamızın huzurunu bozmaya devam ediyor. Ötekileştirme, dışlama, ayrımcılık, bencillik gibi hastalıklı anlayışlar, acil çözüm bekleyen insan ve insanlık sorunlarının başında gelmektedir. Buna, yoksulluk ve açlığı da ilave edersek, insanlığın madden de manen de buhran içinde olduğu görülmektedir.

Bütün bu sorunlar karşısında Müslüman’ın görevi ise; imanını, kardeşliğini, yakınlaşma ve paylaşma duygularını harekete geçirmektir. İmanımız kardeş olmayı; kardeş olmak ise affetmeyi, paylaşmayı ve yakınlaşmayı gerekli kılar. Paylaşma ve yakınlaşmanın en güzel yollarından biri hiç şüphesiz, Kurban bağışında bulunmaktır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: “Âdemoğlu kurban bayramı günü, Allah katında kurban kesmekten daha güzel bir amel işleyemez.”[1]  Biz bu yıl da DİTİB olarak, “Kurbanını paylaş, kardeşinle yakınlaş” şiarıyla siz değerli cemaatimizi kurban bağışında bulunmaya davet ediyoruz. Rabbim bağışlarınızı şimdiden kabul eylesin.

Kardeşlerim!

Bir gün Allah Rasulü’nün sahabilerinden birine bir koyun başı hediye edildi. O da; "Falan kardeşim ve ailesi buna bizden daha fazla muhtaçtır." diyerek hediyeyi ona gönderdi. O da bir başkasına derken, koyun başı, bu suretle tam yedi ev dolaştı ve nihayet ilk gönderen sahabiye dönüp geri geldi."[2]

Asr-ı Saadet diye adlandırdığımız bu dönemde, Allah Rasulü’nün rahle-i tedrisinden geçen bu güzide insanlar kendileri ihtiyaç içindeyken dahî, komşularını ve çevresindekileri düşünmeyi ihmal etmemişler, duyarlılığın ve fedakârlığın zirvesine ulaşmışlardır. "Onlar kendileri istedikleri halde, yiyeceği yoksula, öksüze ve yetime yedirirler. Biz sizi ancak Allah rızası için doyuruyoruz derler."[3] ayet-i kerimesi ile "Sadakanın en faziletlisi, ihtiyaç halindeyken yapılanıdır."[4] hadis-i şerifi işte bu yüksek ruhu övmektedir.

Kardeşlerim!

Lütfen, en son sevindirdiğiniz bir kardeşinizi hatırlayın! Onu sevindirmenin iç dünyanızda meydana getirdiği o büyük huzuru hatırlıyor musunuz? Biliyoruz ki mutluluğumuz başkasının mutluluğunda saklıdır. Başkasını mutlu etmeyen, başkasının yüzünü güldürmeyen,  başkasının bayramı olmayan hiç kimse gerçek saadeti ve mutluluğu yakalayamaz. Bağışlayacağınız bir kurbanla tüm dünyaya huzur ve güven dağıtmış olursunuz. Bağışlayacağınız bir kurbanla bir iyilik tohumu ekmiş olursunuz. Bağışlayacağınız bir kurbanla yetimin, yoksulun, mağdur ve mazlumların hayır duasını alırsınız. Bağışlayacağınız bir kurbanla dünyayı değiştirir ve iyiliği dünyaya hâkim kılarsınız.

Aziz Kardeşlerim!

Şunu da unutmayalım ki, insanlık bizi bekliyor. Dünyanın mazlum ve mağdur coğrafyalarında yaşayan milyonlarca müslüman bizi bekliyor. Öyleyse gelin, kardeşlerimizin yalnız olmadıklarını göstermek için kurban bağışında bulunalım. Gelin, dünyada iyilik kalmadı diyenlere inat, kurban bağışında bulunalım. Gelin, imanımızı ve takvamızı ispat etmek için kurban bağışında bulunalım. Yüce Rabbim cümlemize bu şuurla hareket etmeyi nasip etsin.

Hutbemi Hacc suresinin 37’nci ayetinin mealiyle bitirmek istiyorum: “O (kurban)ların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır. İşte Allah, onları sizin istifadenize verdi ki, size doğru yolu göstermesinden ötürü O’nu ta’zimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele!”[5]

 

DİTİB Hutbe Komisyonu

 

[1] Tirmizî, Edâhî, 1.
[2] Elmalılı, Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dîni Kur'ân Dili, VII, 503.
[3] İnsan, 76/8-9.
[4] Ebû Dâvûd, Zekât, 40.
[5] Hacc, 22/37.

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.