Aziz Kardeşlerim!
Feyizli ve bereketli Üç Aylar’ın, manevî hediyeler ve lütuflarla dolu büyük bir gecesine ulaşmak üzereyiz. Nasip olursa, gelecek hafta Çarşamba gününü Perşembe gününe bağlayan gece hep birlikte Mîrac Kandili’ni idrak edeceğiz. Şimdiden Kandiliniz mübarek olsun.
Kardeşlerim!
İsrâ ve Mîrac, Hicret’ten yaklaşık bir buçuk yıl önce, Hazreti Peygamber’in Mekkeli müşrikler tarafından her türlü ezâ ve cefâya tabi tutulduğu, sevgili eşi Hatice’yi ve hâmîsi olan amcası Ebu Tâlib’i kaybettiği ‘Hüzün Yılı’nda meydana gelen mucizevî bir olaydır. Hz. Peygamber (s.a.s.)‘in Receb ayının 27. gecesinde Mekke’deki Mescid-i Haram‘dan Kudüs‘teki Mescid-i Aksâ‘ya bir mucize olarak götürülmesine İsrâ denir. Mîrac ise, Rasûlüllah (sas)‘ın Mescid-i Aksâ’dan semâya, yani Yüce Mevlâ’nın huzuruna yükselmesinin adıdır.[1]
Kardeşlerim!
Hazreti Peygamber’in bu kutlu yolculuğundan alacağımız pek çok dersler vardır. ‘Mü’minin mîracı’ olan namaz bu gecenin bir hediyesidir. Allah’a ortak koşanlar dışında herkesin bağışlanacağı, bu gece müjdelenmiştir. Bu gece bize öğretiyor ki, hiç kimse gücünü aşan bir sorumlulukla imtihan edilmeyecektir. Hiç kimse başkasının yaptıklarından da sorumlu tutulmayacaktır. Bu gece, yüce makamlara ulaşabilmenin, ancak samimi niyet ve kararlı bir gayretle mümkün olabileceğini öğretiyor bize. Hayat yolculuğumuzda karşılaştığımız her zorluğun ardında, bizi bekleyen bir kolaylığın olduğunu ilham ediyor bize.[2] İhlaslı olan her çabanın hayırla neticelendirileceğini va’dediyor. Ve nihayet, hesap zamanı geldiğinde bütün söz ve davranışlarımızla Allah’a arz edileceğimiz hakikatini hatırlatıyor bize.
Bu kutlu gecenin bugünümüz ve geleceğimiz için hayırlar ve bereketler getirmesini diliyor ve hutbemi Mîrac hediyesi olan şu dua ayetleri ile bitiriyorum: “Ey Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme. Bizi affet, bizi bağışla ve bize acı. Sen bizim Mevlâ’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”[3] (Âmîn)
DİTİB Hutbe Komisyonu
[1] Dini Kavramlar Sözlüğü, DİB Yay., İsrâ-Mîrac Mad., s. 326, 443.
[2] İnşirah, 94/5.
[3] Bakara, 2/286.