Hanau Saldırısının Yıldönümü: Birlikte Yaşama İrademizi Korumalıyız

Kardeşlerim! Aziz Mü’minler!

Sosyal bir varlık olan insan; yaşamını sürdürebilmesi, sevinç ve kederini paylaşabilmesi, hayatın türlü zorluklarını birlikte aşabilmesi için başkalarına ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaç, insanın diğer insanlarla birlikte yaşama olgusunu da doğal olarak beraberinde getirir.

Birlikte yaşama kültürü; toplumun farklı unsurlarının, bir ayrışma ya da çatışma içerisine girmeden, hoşgörüyü temel alan bir anlayışla hareket edebilmesidir. Bu kültürü oluşturabilmenin en temel şartı; yaratılışımızda var olan farklılık yasasını[1]  bir zenginlik olarak görebilmektir. Bunu başaran bireyler kendisiyle barışık ve özgüveni sağlam toplumları oluştururken; farklılığı hazmedemeyen zihniyetler, güzelim dünyamızı maalesef kaos ve karmaşa yuvası haline getirmektedir.

Kardeşlerim!

Her insan özeldir, yaratılış itibariyle orijinaldir. İnsanı özel ve orijinal kılan, sadece birbirinden farklı fiziki şekillerde yaratılmaları değil; aynı zamanda birbirinden farklı duygu, düşünce ve dünya görüşüne sahip olmalarıdır.

Meseleyi daha iyi anlayabilmek için birkaç dakikalığına, farklılıkların olmadığı, her şeyin tıpatıp aynı olduğu bir dünya hayal edelim. Fiziksel olarak birbirimize benzediğimizi, ses tonlarımızın bile aynı olduğunu hayal edelim. Tabiatta sadece bir tek rengin olduğunu, bahçemizde tek bir tür çiçeğin bulunduğunu hayal edelim. Bir tek besin kaynağı olduğunu, daima aynı gıdayı tükettiğimizi, tüm tat ve kokuların birbirinin aynısı olduğunu hayal edelim. Böylesi bir hayat ne kadar tatsız, tuzsuz, renksiz ve sıkıcı olurdu, değil mi?

Kardeşlerim!

Yüce Yaratan’ın insanlık için nimet kıldığı bu farklılıklarımızı tehdit olarak gören ırkçı ve ötekileştirici anlayışın, insanlığın huzuruna kasteden sonuçlarıyla da maalesef karşılaşabiliyoruz. İşte geçtiğimiz yıl bugün dünyamız, Hanau’da meydana gelen ırkçı terör saldırısının şokunu yaşadı. Nice canlar yitirildi. Nice gözyaşları döküldü. Irkçılık hastalığının acı sonuçlarına tüm insanlık, bir kez daha şahit oldu. Buna benzer başka acılar yaşamamak için, pandemiyle mücadele ettiğimiz gibi, ırkçılıkla da tüm dünya olarak mücadele etmemiz gerektiğine inanıyoruz.

Bu vesileyle, terör saldırılarında hayatını kaybeden kardeşlerimize bir kez daha Yüce Allah’tan rahmet, aile ve yakınlarına sabır ve metânet niyaz ediyorum.

 

DİTİB Hutbe Komisyonu

 

[1] Rum: 30/22.

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.