Kardeşlerim, Aziz Müminler!
Yüce dinimizi bireysel ve toplumsal hayatımızda ayakta tutan temel yapıtaşlarından birisi de adalettir. Adalet, -ne eksik ne fazla- hak sahibine hak ettiği karşılığı teslim etmektir.
Kulluğumuz bir kuşun iki kanadına benzer; bir kanadı ‘Tevhid’, diğer kanadı ise ‘Adalet’ diye çırpmak zorundadır. Tevhid, Allah’ı tek otorite kabul etmek, yarattığı bu muhteşem kâinatın, ancak O’nun belirlediği kurallarla yaşanabilir olacağına inanmak ve Yüce Allah’a karşı sorumluluklarımızı yerine getirmektir. Adalet ise; başta insan olmak üzere tüm varlığa karşı doğru ve dengeli kararlar alıp, doğru ve dengeli işler yapmaktır. Tevhidin olmadığı yerde şirk, adaletin olmadığı yerde zulüm vardır. Yüce Allah’ın şirki asla affetmemesi, zulme ise asla rıza göstermemesi, dikkatlerimizi bu iki noktaya yoğunlaştırmamız açısından önemlidir.
Kardeşlerim!
Yüce Allah bizlere, kendi aleyhimize, hatta anne-baba ve yakınlarımızın aleyhine bile olsa, adaleti daima ayakta tutmamızı, insanlar arasında bir değerlendirme yapacağımızda, adaleti ilk sıraya almamızı emreder. Adalet, sadece sevdiklerimiz söz konusu olduğunda tecelli etmesini beklediğimiz bir ölçü olmamalıdır. Zira Rabbimiz adalet konusunda kişisel değil, objektif karar almamız gerektiğini şu ayetle beyan eder: ‘’Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin.’’[1]
Kardeşlerim!
‘Adalet’ kavramını, sadece mahkemelerde gündeme gelen bir hak arayışı olarak görmek, bu muhteşem kavrama yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Adalet, hayatın her anında, her alanında olmalıdır.
Adalet, işimizde olmalıdır. Bir çalışan olarak yaptığımız işin hakkını vermiyorsak yahut işveren olarak işçilerimize adil paylaşımda bulunmuyorsak, kendimize de başkalarına da zulmediyoruz demektir.
Adalet, yuvamızda olmalıdır. Çocuklarımıza adil yaklaşmıyorsak, birine diğerinden az ilgi gösteriyorsak; miras paylaşımı yaparken hakkaniyeti göz ardı ediyorsak, onlara zulmediyoruz demektir.
Unutmayalım ki Yüce Allah, her konuda adil olanları sever[2]; zulmedenleri ise asla sevmez.[3] Rabbim bizleri, seveceği işler yapma konusunda bilinçli ve duyarlı eylesin. Ahirete imanın bir sonucu olan adaleti, rabbim hayatımızın her alanında bizlere yoldaş eylesin.
DİTİB Hutbe Komisyonu
[1] Maide, 5/8.
[2] Maide, 5/42; Hucurat, 49/9; Mümtehine, 60/8.
[3] Şura, 42/40.