Değerli Mü’minler!
Ebu Hureyre (r.a) Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
"Cenab-ı Hakk kıyamet günü huzuruna aldığı insana şöyle seslenecek: ’Ey insan! Sen dünyadayken ben hastalanmıştım da sen beni ziyaret etmemiştin. Niçin beni ziyaret etmedin?’ İnsan da şöyle cevap verecek: ’Ey Rabbim! Sen âlemlerin Rabbisin, hastalanmaktan münezzehsin, ben seni nasıl ziyaret edebilirdim?’ Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şöyle buyuracak: ’Evet, fakat falan kulum hastalanmıştı da onu ziyaret etmemiştin, eğer onu ziyaret etseydin beni onun yanında bulacağını bilmiyor muydun?’
Yine Cenab-ı Allah, ’Ey insanoğlu! Dünyadayken senden yiyecek istemiştim de sen bana vermemiştin. Niçin benim karnımı doyurmadın?’ diye soracak. İnsan da; ’Ey Rabbim, Sen âlemlerin Rabbisin, ben Senin karnını nasıl doyurabilirdim?’ diye cevap verince Cenab-ı Hakk şöyle buyuracak: ’Evet, fakat falanca kulum senden yiyecek istediğinde ona vermemiştin, şayet onun açlığını giderseydin beni onun yanında bulacağını bilmiyor muydun?’
Yine Cenab-ı Hakk; ’Ey insanoğlu! Dünyadayken senden su istemiştim de sen bana su vermemiştin. Niçin bana su vermedin?’ diye soracak. İnsanoğlu; ‘Ey Rabbim, Sen âlemlerin Rabbisin, ben Sana nasıl su verebilirdim?’ deyince, Yüce Allah şöyle buyuracaktır: ’Evet, ama filanca kulum senden su istediği halde ona su vermemiştin, eğer onun susuzluğunu gidermiş olsaydın, beni onun yanında bulacaktın.’[1]
Kardeşlerim!
Bu rivayet bize şunu gösteriyor: Dünyada yapılan her iyilik bizzat Allah’a yapılmış sayılır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in “Allah’ı görüyormuşçasına ibadet etmek”[2] olarak tarif ettiği ‘ihsan’ işte tam da budur. Bilelim ki, her iyilik Allah’a verilmiş bir borç gibidir.[3] O halde, yaptığımız ve yapacağımız her iyiliğin Yüce Allah katında değerlenerek bize lütuf, inayet, rahmet, mağfiret ve rızay-ı ilahî olarak geri döneceğini[4] unutmayalım.
DİTİB Hutbe Komisyonu
[1] Müslim, Birr, 13.
[2] Buharî, îman, 1.
[3] Hadîd, 57/18.
[4] Teğâbün, 64/17.