Ramazan Bayramı

Kıymetli Kardeşlerim!

Gelişiyle ruhlarımıza şifa, korkularımıza eman, evlerimize neş’e, sofralarımıza bereket olan, dağılan gönüllerimizi toplayan Ramazan’ın gidişiyle mahzunuz.  Fakat hamdolsun ki Rabbimiz, bizleri bu hüznün tesellisi olan bir bayrama kavuşturdu.

Bu bayram, Allah’a gönülden teslim olmuş müminlerin bayramıdır. Bu bayram, indiği dağı Nur, geceyi Kadir kılan hayat kitabımız Kur’an’la yenilenmenin bayramıdır. Bu bayram, imsakla dizginlenen nefislerin mükâfatı olarak nimetlerin ikrama dönüştüğü iftarın bayramıdır. Bu bayram, yokluğu, açlığı ve susuzluğu hissederek, sahip olduğumuz nimetleri “Paylaştığın senindir, biriktirdiğin değil” düsturuyla iyiliğe engel tanımadan vermenin bayramıdır. Bu bayram, yeryüzünü ifsat edenlerin değil, ıslah edenlerin, felaha erenlerin bayramıdır.  Bu bayram, kendisine zor gelmesine rağmen içindeki öfkeyi, kini Allah’ın hatırına silenlerin bayramıdır.

Değerli Mü’minler!

Bütün bayramlar aslında o büyük bayramın müjdecisidir. Müminler, okuduğum ayetlerdeki “Ey iman huzuruna kavuşmuş insan! Sen O’ndan razı, O da senden hoşnut olarak rabbine dön. Böylece has kullarımın arasına sen de katıl. Gir cennetime!”[1] hitabına mazhar olduğunda, yüzlerin ağardığı, gönüllerin bütün ağırlıklarını attığı o günde asıl bayramı tadacaklardır. Yine Rasûlüllah’ın (s.a.s.) “Oruçlunun iki sevinci vardır: Biri iftar ettiği vakit, diğeri de Allah’a kavuştuğu zamandır.”[2] buyurduğu hadis-i şerifteki birinci sevinci, hamdolsun, Ramazan ayında yaşadık. İkinci sevinci ise dilimizin, elimizin, gönlümüzün, bütün uzuvlarımızın günaha karşı tuttukları, iftarı olmayan bir oruçla bekledikleri büyük bayramda yaşayacaklardır.

Muhterem Müminler!

Bu Ramazan farklı bir imtihandan geçtik. Allah Teâla’nın kutsal saydığı canlarımızı korumak için evlerimizi mescit kıldık. Evlerimizin büyükleri imam, küçükleri cemaat oldu. Ailelerimizin yanlarına sığındık. Anladık ki, aile olabilmek büyük nimet, nefes almak-nefes vermek büyük nimet, işimize gidebilmek, emin bir şekilde sokaklarda yürüyebilmek büyük nimet. Sosyal yaşamın can damarı olan camilerimiz ve onların en güzel süsü olan cemaati büyük nimet. Bundan sonraki dualarımıza cemaat olabilmeyi, cemaat kalabilmeyi, omuz omuza saf tutabilmeyi, ibadetlerimizi birlikte yapabilmeyi, büyüklerimizin ellerinden öpebilmeyi, iftar sofralarında buluşabilmeyi de katmalıyız.

Kardeşlerim!

Ramazan’ın iftarı olan bu bayramda, dilimizin iftarı güzel sözlerimiz, gönlümüzün iftarı sevgi-saygı, bağışlamak, affetmek, kusur örtmek, aklımızın iftarı bizi Rabbimizin rızasına götürecek düşünceler, elimizin iftarı infak ve sadakalarımız, gözümüzün iftarı yaratılmışlara Yaratan’ı hatırlamak için bakmaktır.

Bayram temiz bir sayfa açmaktır. İbadet hayatımızı daha güzel kılmak için bugün bir başlangıç olsun. Bayram namazıyla başladığımız namazlar, musallada bizim namazımız kılınıncaya kadar hiç bitmesin. Akrabalarımızla olan ilişkilerimizde memnun ve razı olan Rabbimiz olsun. Kazancımız kar gibi beyaz ve temiz olsun. Öyle bir ahlakımız olsun ki, şimdiye kadar bizim hatalarımız yüzünden, garip kalan İslam’ın izzeti yükselsin ve öyle bir ümmet olalım ki, Rasulüllah’ın (s.a.s.) “Kardeşlerim” dediği kimselerin biz olduğumuzdan şüphe etmeyelim.

Aziz Müminler!

Öyleyse geliniz! Bugün bayrama kavuşan bir mümin olmanın umudunu, şükrünü ve sevincini gittiğimiz her yere taşıyalım. Hürmete ve ikrama en çok layık olan anne-babamızla, acı-tatlı günlerimizin ortağı, can yoldaşımız eşimizle, evlerimizin tazecik neşesi ve ümidi olan çocuklarımızla birlikte bu sevinci yaşayalım. Aile büyüklerimizi, akrabalarımızı, komşularımızı, arkadaş ve dostlarımızı arayalım. Hatırı sorulmamış hiçbir hasta, gönlü alınmamış hiçbir yaşlı bırakmayalım. Yetimlerin, gariplerin ve kimsesizlerin tebessümleriyle bayramımıza bir kat daha anlam katalım. Ölümsüz kahramanlarımız olan şehitlerimizi ve geçmişlerimizi hayırla yâd edelim, bayramı infak ve sadakayla karşılayan sahabe misali cömertliğimizle, mutluluğumuzu dünyanın dört bir yanına teselli kılalım. Günahsız geçen her bir günün bayram olduğunu unutmadan, son nefesimize kadar gerçek bayramın hazırlığı içerisinde olalım. Birliğimiz, dirliğimiz, sağlık ve sıhhatimiz, huzur ve muhabbetimiz daim olsun. Bayramımız mübarek olsun.

 

DİTİB Hutbe Komisyonu

 

[1] Fecr Suresi 27-30.

[2] Müslim, Sıyam, 30.

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.