Değerli Mü’minler, Kardeşlerim!
Dünyanın dört bir yanında aynı Allah’a ve aynı Peygamber’e iman eden milyonlarca kardeşimiz var. Onlarla aynı inancı paylaştığımız için kardeşiz. Bizleri birbirimize kardeş kılan[1] Yüce Allah’a hamdolsun.
Elbette, iman bağıyla sıkı sıkıya bağlı mü’minlerin birbirlerine karşı pek çok sorumlulukları vardır. Komşu komşuya karşı, gençler yaşlılara, maddi durumu yerinde olanlar muhtaçlara karşı böyle bir sorumluluk içindedir. Mümin komşusu açken tok yatamaz, muhtaçların ihtiyaçları varken kendi malı bile olsa sorumsuzca harcama yapamaz, malını fakirden esirgeyemez.
Mü’min Kardeşlerim!
Teknoloji dünyanın dört bir yanında yaşayan kardeşlerimizin durumlarını evimizin içine kadar getirip gözlerimizin önüne seriyor. Bir avuç suya hasret, bir parça ekmeğe muhtaç nice kardeşlerimiz var. Abdest alırken fazladan akıttığımız suyla bir haftalık su ihtiyacını karşılayabilecek milyonlarca insan yaşıyor dünyamızda. Çöpe atılan yemeklerimizle açlık sınırında yaşamaktan kurtulabilecek nice aileler var.
Elimizin altında boş yere fazlaca akıttığımız suyu, attığımız yemekleri bu şekilde israf etme yerine oralara götürmenin mümkün olduğunu düşünün. O kuraklık ve kıtlıktan çökmüş gözleri ve gönülleri sevindirmenin mümkün olduğunu düşünün.
İşte önümüzdeki haftalarda idrak edeceğimiz Kurban Bayramı, bizlere böyle bir imkânı uzaktan da olsa yaşama imkânı veriyor. Et yemenin sıradan bir olay olduğu bizler için uzaklardaki muhtaç kardeşlerimize Kurban bağışlarımızı göndererek onlara bayramda gönüller dolusu mutluluk hediye edebiliriz.
Hz. Peygamber’in ifadesiyle Kurban Bayramı’nda kurban kesen kişi, Allah katında o günler için en değerli işlerden birini yapmıştır.[2] Bunun üzerine yetimi sevindirmenin, kardeşinin açlık gibi en önemli sıkıntılardan birisini gidermenin sevabını ekleyince, bu büyük fırsatı bize her yıl yeniden yaşatan Rabbimize ne kadar şükretsek azdır.
Dünyanın ulaşılması zor bölgelerindeki muhtaç ve mağdur kardeşlerimize göndereceğimiz bu kurbanlar bize sevap, beladan korunma ve mutluluk olarak geri dönecektir. Zira gönülden bağışladığımız her şey bize merhameti bol Rabbimiz tarafından kat kat geri verilecektir.
Değerli Kardeşlerim!
Bir gün Hz. Peygamber (sav) Hz. Ayşe’ye kestikleri kurbandan geriye ne kaldığını sorar. O da sadece bir parça kürek kemiğinin kaldığını söyler. “Desene” der Hz. Peygamber, “Bir kürek kemiği hariç hepsi bize kalmış.”[3]
Bu açıdan bakınca kurbanımızı bağışlamak, o kurbanın tamamının bize kalması anlamına gelir. Kurban bağışlamak, mağdur ve yoksul kardeşlerimize dünyanın bir başka yerinde kendilerini düşünen, dertleriyle dertlenen kardeşleri olduğunu ve sahipsiz olmadıklarını hatırlatır. Kurban bağışlamak en azından “Allah’ım! Kardeşimi unutmadım, derdiyle dertlendim. Yediğimden yedirdim, mutluluğumu paylaştım” diyebilecek iç huzuru ve gönül zenginliği yaşatır bize.
Değerli Mü’min ve Hayırsever Kardeşlerim!
Allah Teâlâ Hac Suresi’nde kurbanları ile muhtaçları doyuran eli bol, cömert, gönlü zengin güzel müminleri şöyle över: “Kestiğiniz kurbanların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin Allah’ın emirlerine karşı gösterdiğiniz duyarlılıktır. İşte Allah bu kurbanları sizin yararınıza sunuyor ki, siz de doğru yolu göstermesinden ötürü Allah’ı saygıyla anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele!”[4]
Bu itibarla, yıllardır dünyanın dört bir tarafında yaptığı hayrî hizmetlerle tüm mazlumların umudu olan Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfımız, kurbanlarını vekâlet yoluyla kestirmek isteyen kardeşlerimiz için her yıl olduğu gibi bu yıl da Vekâlet Yoluyla Kurban Kesim Kampanyası açmış bulunmaktadır. Kampanya çerçevesinde vekâleti alınan kurbanlar, vekâlet sahiplerinin isimleri tek tek okunmak suretiyle bizzat Başkanlığımız, Vakıf ve DİTİB gönüllüleri nezaretinde dünya çapında 145 ülkenin 436 farklı bölgesinde büyük bir titizlikle kesilmekte ülkemizin, milletimizin selamı iletilerek ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktadır.
O halde, geliniz, iyilikte ve takvada yardımlaşalım. İyilik ve dua yüklü bu kervana katılalım. Kurbanlarımızı paylaşalım, kardeşlerimizle yakınlaşalım.
Rahmeti bol, merhameti sonsuz olan Rabbimize bizlere muhtaç ve mağdurlara yardım imkânı verdiği için sonsuz şükürler olsun. Rabbimiz bizi hep bu kutlu yolda tutsun, bir an için olsun ayırmasın. Âmin.
Sami Alphan
Köln DİTİB Genel Merkez
[1] Hucurat Suresi, ayet 10.
[2] Tirmizî, Edâhî, 1.
[3] Tirmizî, Kıyâme, 33.
[4] Hac Suresi, ayet 37.