Kardeşlerim!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey insanlar, Allah’ın va’di haktır. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Hilekâr insanlar ve şeytan da, Allah’ı öne sürerek, Allah adına sizi kandırmasın.”
Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Sözlerin en doğrusu Allah’ın kitabıdır. Rehberliğin en güzeli Muhammed’in rehberliğidir.”
Kardeşlerim!
Din, Müslümanın hem dünyasını ve hem de ahiretini ilgilendiren hayatın tamamıdır. Din, kendi heva ve hevesi için adam devşiren kişi ve gruplara emanet edilemez. Bu yüzden cahillere uymamak için, ihanet şebekelerinden korunmak için, dinimizi doğru kaynaklardan öğrenmeliyiz. Rasulullah’ın bizlere bıraktığı iki emanete, Kur’an ve Sünnete, şeksiz-şüphesiz tutunmalıyız. Kur’an ayetleriyle ve hadis-i şeriflerle çelişen bilgilere itibar etmemeliyiz.
Kardeşlerim!
“Zararın neresinden dönersek kârdır” diyerek Kur’an ve sünnete ters düşen her durumdan tövbe edip dosdoğru yol olan İslam’da istikamet bulacağız. Allah’ın ipine sımsıkı tutunarak bölünüp parçalanmayacağız. Dinimizi kişilerin duygu istismarına, sahte gözyaşlarına, karma karışık rüyalarına, sapık yollara, yanlış yorumlara emanet edemeyiz. Aklımızı ve ruhumuzu hiç kimseye kiraya veremeyiz. Dini sadece Allaha has kılacağız. İslam hiç kimsenin tekelinde değildir. Kimsenin aracılığına, himmetine, nazarına ve rüyalarına ihtiyaç duymayacak açıklıktadır İslam. Bizler, ancak ve ancak Allah’a iman ettik. Gönderdiklerini hak bildik. Rasulullah’ı rehber edindik. Kur’an ve sünnete tutunduk. Rabbimizin emrettiği ibadetleri yaparak, güzel ahlakın ta kendisi olan İslam ziynetini takındık. İnsanlarla ilişkilerimizde incinmeyen ve incitmeyen, güvenilir Müslümanlar olmaya azmettik. Allah ve Resulü bize yeter. Kerim kitabımız Kur’an en güzel öğüt ve rehberdir.
Kardeşlerim!
Ne yazık ki, bu gün dine en büyük zararı din konusunda eğitimi, bilgisi ve yetkisi olmayan insanların din ve dindarlık adına yaptıkları vermektedir. Asılsız iddiaları, kuruntu ve dünyalık emelleri hem kendilerini hem de masum müminleri yakmaktadır. Bunlar, hem kendileri aldanmış hem de kendilerine uyanları aldatmışlardır.
Aziz Müminler!
Ne zaman ki biz, kendi kitabımızı okuyup anlamayı bir tarafa bıraktık, ne zaman ki bazı insanların din diye anlattıklarına araştırmadan boyun eğdik, işte o zaman sömürüldük. Fakat Allah’ın fazl-u inayetiyle artık biliyoruz. Fitne ve fesada karşı, feraset ve basiretle davranmayı bize lütfeden Rabbimize hamdolsun. İhanet şebekelerine malımızı, evlatlarımızı, aklımızı ve ruhumuzu teslim etme gafletinden Rabbim hepimizi korusun.
Kardeşlerim!
Gelin Rabbimizin bize öğrettiği gibi dua edelim bu Cuma saatinde. Din istismarcılarına karşı ayaklarımızı sabitlesin diye yüce dininde, dua dua yalvaralım. Hatalarımızda diretmeyip affını dileyelim merhametlilerin en merhametlisinden.
Allah’ım! "Gecesi gündüz gibi apaçık bir yol bıraktım”3 diyen Efendimizin yolundan ve rehberliğinden bizleri ayırma. Apaçık olan bu dini çelişkili sözlerle kötü emellerine alet etmek isteyenlere fırsat verme. Bir beşerin rüyalarına kanmayacak, himmetini ummayacak basiret ver gözlerimize.
Minarelerimizden yükselen ezanlar ve salalar hürmetine, evlerimizde okunan Kur’an hürmetine, dilimize pelesenk ettiğimiz dualar hürmetine, secdeye inen başlar hürmetine …
“Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma. Bize tarafından bir rahmet bağışla. Şüphe yok ki lütfu bol olan yalnız sensin.”
Âmin.
DİTİB Hutbe Komisyonu
[1] Fatır, 5
2 Nesai, Salatü’l İdeyn, 22
3 İbn Mace, Mukaddime, 43
4 Al-i İmran, 3/8