Hesap Günü: Ahiret Günü‎

Değerli Mü’minler!‎

Sözlükte ‘son, son olan ve son gün’ anlamlarına ‎gelen ahiret, İsrafil (a.s.)’ın Allah’ın emriyle ‎kıyamet kopması için sura ilk defa üflemesiyle ‎başlayacak olan dünyadan sonraki ebedi hayatın ‎adıdır. İsrafil (a.s.) ikinci defa sura üfledikten sonra ‎insanlar yeniden dirilecekler ve hesaba ‎çekileceklerdir. Dünyadaki iman ve amellerine göre ‎de ceza veya mükafat göreceklerdir.‎

‎Ahiret inancı iman esasları arasında yer alır. Ahireti ‎inkar etmek küfrün ve doğru yoldan sapmanın açık ‎bir göstergesidir. Nitekim Yüce Rabbimiz; “….Kim ‎Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ‎ve kıyamet gününü inkar ederse tam manasıyle ‎sapıtmıştır”‎1‎ buyurmaktadır.‎

Aziz Kardeşlerim! ‎

Kur’an’da pek cok ayette dünya hayatının geçici, ‎ahiretin ise baki olduğu, insanların geçici dünyevi ‎zevklerine kanmamaları, daha hayırlı ve kalıcı olan ‎ahiret mutluluğunu yakalamaları gerektiği ‎vurgulanmaktadır. Bununla beraber dünya hayatının ‎da ihmal edilmemesi gerektiği, çünkü ahiret ‎hayatının dünya hayatında kazanılacağı, ahiretteki ‎mutluluğun dünyadaki yaşayışa bağlı olduğu dile ‎getirilmektedir. Bu gerçekleri Kur’an’ın farklı ‎ayetlerinde şu şekilde görmekteyiz: “Ey kavmim! ‎Şüphesiz bu dünya hayatı, geçici bir eğlencedir. ‎Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur.”‎2 ‎ -‎‎ “Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda ‎harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan ‎da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, ‎sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde ‎bozgunculuğu isteme. Şüphesiz ki Allah, ‎bozguncuları sevmez.”‎3 ‎ - “Fakat siz (ey ‎insanlar!) dünya hayatını tercih ediyorsunuz. ‎Oysa ahiret daha hayırlı ve daha kalıcıdır.”‎4

‎‎‎Değerli Mü’minler!‎

Yine başka bir ayet-i kerimede de mahşer gününün ‎dehşetiyle kişinin dünyada iken en çok sevdiği ‎kişilerden bile kaçacağı şu şekilde ‎anlatılmaktadır: “İşte o gün kişi kardeşinden, ‎annesinden, babasından, eşinden ve ‎çocuklarından kaçar. O gün, herkesin kendine ‎yetip artacak bir derdi vardır. O gün birtakım ‎yüzler parlak, güleç ve sevinçlidir. Yine o gün ‎birtakım yüzler de keder bürümüş, hüzünden ‎kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kafirlerdir, ‎günahkarlardır.”‎6  ‎

‎Muhterem Müslümanlar!‎

Herkese dünyada yaptıklarının yazılı olduğu amel ‎defterleri verilir. Amel defterleri cennetliklere ‎sağdan cehennemliklere ise arkadan ve soldan ‎verilir. Kiramen Katibin adı verilen melekler ‎tarafından yazılan bu kitiplarda hiçbirşey eksik ‎bırakılmamıştır. Kur’an’da bu gerçeğe şu şekilde ‎işaret edilmektedir: “Kitap ortaya konmuştur: ‎Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş ‎olduklarını görürsün. ‘Vay halimize! Bu nasıl ‎kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın ‎‎(yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!’ derler. ‎Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. ‎Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.”‎7

‎Zerre miktarı hayır işleyenin mükafatını zerre ‎miktarı kötülük yapanın da cezasını göreceği ve ‎hiçbir adaletsizliğin olmayacağı o günde insana; ‎ömrünü nerede tükettiği, gençliğini nasıl geçirdiği, ‎malını nereden kazanıp nereye harcadığı ve ‎bildiklerini uygulayıp uygulamadığı ‎ özellikle ‎sorulacaktır. 

‎O halde değerli kardeşlerim!‎

Bizler, yaratılış gayemize uygun, kendine, ailesine, ‎yaşadığı topluma, insanlığa ve Allah’a karşı ‎sorumluluk bilincine sahip, dünya ve ahiretini ihmal ‎etmeyen, hayatını bir imtihan bilinciyle yaşayan, ‎inançlı, inançlarının gereklerini hayatına yansıtan, ‎güzel ahlakıyla örnek olan bir insan olmaya gayret ‎etmeliyiz.‎

DİTİB Hutbe Komisyonu

 

Nisa, 4/136                                                                                           
2 Mü’min, 40/39                                         
3 Kasas, 28/77      
4 A’la, 87/16-17                                                 
5 Abese, 80/34-42
6 Kehf, 18/49
7 Tirmizi, Kıyamet 1

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.