Bin Aydan Hayırlı Gece: Kadir Gecesi

Kardeşlerim! Aziz Mü’minler!

Bir yandan, rahmet, mağfiret ve arınma iklimi Ramazan-ı Şerif’in son günlerine yaklaşmanın üzüntüsü içinde iken, diğer yandan önümüzdeki Çarşamba günü mübarek Kadir Gecesi’ni idrak edecek olmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Kıymetli Mü’minler!

Kadir Gecesi’nin kıymeti, insanlığın ufkunda bir güneş gibi doğan Yüce Kitabımız’ın bu gecede indirilmeye başlanmasından gelmektedir. O, eşsiz ilke ve mesajları ile hüzünlü ve bîtap gönüller için neşe kaynağı olmuş, O’na inananlar, O’nun rahmet ve şifası ile huzur bulmuştur.

Yüce Rabbimiz, Kadir suresinde bu gerçeği bize şöyle bildirmektedir: “Şüphesiz, biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar tam bir esenliktir.”[1]

Aziz Kardeşlerim!

Kadir gecesi, dargınlık, kırgınlık, kin ve nefretin terkedilip sevgi ve kardeşliğin hâkim kılınması gereken gecedir. Bu gece, rengi, ırkı, dili, mezhebi ne olursa olsun açlık, susuzluk, darlık ve zulümle mücadele eden kardeşlerimizin dertleriyle hemdert olmamız gereken gecedir. Bu gece paylaşma, yücelme ve ilâhî rızaya ulaşma gecesidir.

Bu gecede bize düşen, Rabbimizin sonsuz kudreti karşısında acizliğimizi; ebediliği karşısında faniliğimizi itiraf ederek pişmanlık ve gözyaşlarıyla rahmet-i Rahmân’a sığınmaktır.

Rabbimizin bu gece kendisine gönülden açılan elleri geri çevirmeyeceğini Efendimiz (s.a.s) şu şekilde haber vermektedir: “İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya edenin geçmiş günahları affolunur."[2]

Aziz Mü’minler!

Kadir Gecesi’ni ihya etmek, her şeyden önce Kur’an-ı Kerim’in kadrini, kıymetini bilmekten geçer. O halde, Ramazan-ı Şerif ayının kalan gün ve gecelerini de Kadir gecesi gibi değerlendirmeye ve gönüllerimizi Yüce Kitabımız’ın diriltici iklimi ile buluşturmaya gayret edelim. Şu kısacık ömrümüzdeki sayılı nefeslerimizi, sahip olduğumuz bütün nimetleri Yüce Rabbimizin rızası doğrultusunda tüketelim. Böyle mübarek gün ve gecelerin, hayatımızı gözden geçirmemiz ve kendimizle yüzleşmemiz için bir fırsat olduğunu unutmayalım. Cennet kapılarının ardına kadar açıldığı şu günlerde Efendimiz (s.a.s)’in tavsiye ettiği şu dua ile Rabbimizin af ve mağfiretini dileyelim: “Allah’ım! Sen affedicisin. Affetmeyi seversin. Bizi de affet!”[3]


DİTİB Hutbe Komisyonu

 

[1] Kadir, 97/1-5.
[2] Buhârî, Savm, 6.
[3] Tirmizî, Daavât, 84.

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.