Aziz Kardeşlerim!
İslam'ın temel hedeflerinden birisi de sağlam bir toplum yapısı oluşturmaktır. Yüce Dinimizin bu hususta pek çok emir ve yasakları bulunmaktadır. Bu bağlamda, toplumun temel yapı taşı olan aile ile ilgili bizlere çok önemli sorumluluklar yüklenmiştir.
Değerli Müslümanlar!
Şu bilinmelidir ki, aile yuvasındaki huzur ve mutluluk, toplumsal huzur ve mutluluğun en önemli şartıdır. Evlenerek bir aile tesis eden erkek ve kadın; yalnızlıklarının giderilmesi, dünya hayatının mutlu bir şekilde geçirilmesi ve daha nice hikmetler gereği birbirlerini tamamlayan iki ana unsur olarak yaratılmıştır. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır: ''Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi de O'nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.''[1] Eşlerin birbirlerine karşı maddi ve manevi ihtiyaçları vardır. Birbirlerine karşı vefalı, hoşgörülü, sevgi ve saygı ile bağlanan eşler, birlikte huzuru yakalamış bahtiyar insanlardır.
Kıymetli Müminler!
Huzurlu bir aile birlikteliği, öncelikle yuvanın meşru bir evliliğe dayalı olarak kurulmasıyla başlar. Peygamberimiz (s.a.s.), buna işaret ederek şöyle buyurmaktadır: ''Evlenmek benim sünnetimdir. Kim benim bu yolum ile amel etmezse, o benden değildir.''[2] İnsan neslinin devamı ve nesebin korunması ancak meşru bir evlilikle mümkündür. Zina, fuhuş ve meşru olmayan her türlü ilişki, dinimiz tarafından kesin bir dille haram kılınmıştır.
Değerli Müslümanlar!
O halde, fert ve toplum hayatı açısından bu kadar önemli olan evlilikler zorlaştırılmamalı, insanlar ağır külfetler altına sokulmamalıdır. Aile bireyleri, birbirlerinin haklarına riayet etmeli, eşler birbirini aldatmaktan ve iffetsizlikten sakınmalıdır. Çocukların ihtiyaçlarının giderilmesi, güzelce terbiye edilmeleri, aralarında adaletli davranılması ve sıcak bir aile ortamında yetiştirilmeleri, ana babalar üzerine düşen önemli görevlerdendir. Eşlerin ana babalarına karşı görevleri evlenmekle değişmediği gibi, görevlerin yerine getirilmesinde eşler birbirlerine destek olmalı, sevgi saygı ile birbirine bağlanmalı, kararlar istişare ile alınmalı, aile mahremiyeti korunmalı ve ailevi problemler başkalarının önünde tartışılmamalıdır. Aile geçiminin helal ve meşru yollardan sağlanmasına dikkat edilmeli, eve getirilen şeyler küçümsenmemeli, hiçbir iyilik başa kakılmamalı ve el emeği göz nuru olan kazanç israf edilmemelidir.
Muhterem Kardeşlerim!
Unutmayalım ki, hayatımızın en güzel dönemi aile ortamında geçirdiğimiz zamandır. Dünya cennetini bize yaşatacak ortam işte bu ortamdır. Bu beraberliği sevgi ve saygı çerçevesinde, anlayışlı davranarak ve birbirimizin hukukuna riayet ederek değerlendirirsek, her günümüz diğer günden daha güzel olacaktır. Dertler, hüzünler, sıkıntılar ve zorluklar, sağlam bir aile ortamında en aza inecek; sevincimiz, neşemiz ve mutluluğumuz üst noktalara çıkacaktır. Yüce Rabbimiz, bu anlayış doğrultusunda ailelerimize sahip çıkabilmeyi ve gençlerimize de huzurlu ve mutlu yuva kurabilmelerini nasip ve müyesser eylesin.
Osman HARBİ
Neustadt bei Coburg DİTİB Camii Din Gör.
[1] Rum, 30/21
[2] İbn Mace, 1/1846