Aziz Mü’minler!
Bir hadis-i şeriflerinde Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), herkesin birbirinden köşe bucak kaçışacağı kıyamet gününde, yedi sınıf insanın Cenab-ı Hakk’ın özel himayesine mazhar olacaklarından söz eder. Bugünkü hutbemizde sizlere Arş’ın gölgeleyeceği bu insanlardan söz etmeye çalışacağım.
Değerli Mü’minler!
Hadis-i şerifte Arş’ın gölgeleyeceği ilk insan grubu olarak ‘adil yöneticiler’ zikredilmektedir. Çünkü adalet ve hakkaniyet her şeyin esası ve temelidir. Yüce dinimiz, adaleti hayatımızın tamamına hâkim kılmamızı emreder. Dinine, diline, rengine, ırkına ve cinsiyetine bakmadan her hak sahibine hakkını vermemizi emreder. Kendi aleyhimize de olsa, anne-baba ve diğer bütün yakınlarımız ve sevdiklerimiz aleyhine de olsa adaletten ve hakkaniyetten ayrılmamamızı emreder.[1]
Kıymetli Gençler!
Peygamber Efendimiz (s.a.s), kıyametin o dehşetli gününde arşın gölgeleyeceği ikinci grup olarak Allah’a ibadetle büyüyen siz gençleri saymaktadır. Çünkü gençlik, ömrün en bereketli çağıdır. Toplumların ümidi, milletlerin de geleceğidir. Bu nedenle, gençliğimizi nefsin istek ve arzularına uyarak yanlış yollarda, çıkmaz sokaklarda değil, yaratılış gayemize uygun, Allaha kullukla geçirmeye gayret göstermeliyiz. Biliyoruz ki, yanlış yolların sonu hüsran, Allaha kulluğun sonu ise iki dünyada saadettir.
Aziz Mü’minler!
Arşın gölgeleyeceği üçüncü grup ise kalbini camilere bağlı tutan kimselerdir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz, “gözümün nuru” olarak nitelediği namazı sabırsızlıkla bekler ve vakit yaklaştığında “Kalk ve daralan gönlümüze bir ferahlık ver ey Bilal!” diyerek Bilal-i Habeşî’yi ezan okumaya davet ederdi.
Gerçekten camiler, maddi dünyanın yüküyle bunalan gönüllerimiz için huzur ve sükûn kaynağıdır. Bizleri kulluğa, ibadete, takvaya, güzel ahlaka davet eden mübarek mekânlardır.
Kıymetli Kardeşlerim!
Dördüncü sınıf insan ise birbirlerini karşılıksız, Allah için seven kimselerdir. Nitekim iyilik, doğruluk ve hakkaniyet üzere birbirleriyle yardımlaşan ve dost olanlara Yüce Allah kıyamet gününde şöyle seslenir: “Nerede Allah için birbirlerini sevenler? Bugün onları Arş’ımın gölgesinde gölgelendireceğim.”[2]
Beşinci grupta ise gayri meşru cinsel ilişki teklifine “Hayır, ben Allah’tan korkarım.” diyerek cevap veren iffet ve hayâ âbidesi kişiler zikredilmektedir. Nefsin arzu ettiği şeyleri yapabilecek gücü varken Allah’tan korkarak zinaya yaklaşmayanların mükâfatı ancak cennettir. Nitekim Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Kim bana iki dudağı ve iki bacağı arasındakini korumayı vadederse, ben de ona cenneti vadederim.”[3]
Kardeşlerim!
Arşın gölgeleyeceği altıncı sınıf insan da sağ elinin verdiğini sol eli duymayan kimselerdir. Bir iyilik en fazla mahremiyetle güzelleşir. Gösteriş ve propagandaya bulaşmış bir iyilik, gerçek iyilik değildir. Öyleyse yaptığımız her iyiliği Rabbimizle aramızda bir sır olarak saklamaya çalışmalı ve mükâfatını yalnızca Rabbimizden beklemeliyiz.
Kardeşlerim!
Mahşerin azabından ve Cenab-ı Hakk’ın gazabından korunarak arşı gölgesinde özel himayeye mazhar olacak yedinci sınıf insan da herkesin derin uykulara daldığı bir zamanda, gecenin yalnızlığında ve karanlığında uyanarak Allah’ı zikreden ve gözyaşı döken insanlar olacaktır. Geceler önemlidir. Gecenin karanlığından nur devşirebilmek herkesin harcı değildir. Bunun için geceleri ayağa kalmak, abdest alıp huzura durarak dua ve niyazla gözyaşı dökmek gerekir. Çünkü “Kalpler ancak Allah’ı zikretmekle gerçek huzura kavuşabilir.”[4]
Ne mutlu, yukarıda saydığımız bu yedi güzel özelliğe sahip olabilenlere. Bu güzel amelleri sebebiyle Allah’ın rızasını kazanıp dünyada izzete, ahirette cennete ulaşabilenlere.
DİTİB Hutbe Komisyonu
[1] Maide, 5/8.
[2] Müslim, Birr, 37. Tirmizî, Zühd, 53.
[3] Buhârî, Rikâk, 23.
[4] Ra’d, 13/28.