Peygamberlere İman

آمَنَ الرَّسُولُ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْهِ مِن رَّبِّهِ وَالْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ آمَنَ بِاللّهِ وَمَلآئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ لاَ نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِّن رُّسُلِه...ِ



Muhterem Müslümanlar!

İman esaslarından biri olan Peygamberlere iman, insanlara doğru yolu göstermek için, Allah tarafından seçkin kimselerin gönderildiğine, bu kimselerin Allah'tan getirdiği bütün bilgilerin doğru olduğuna inanmaktır. Yüce Allah her müslümana, aralarında herhangi bir ayırım yapmadan bütün peygamberlere inanmayı farz kılmıştır. Bu konuda Kur’an-ı Kerim'de şöyle buyrulmuştur: "Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de (iman ettiler). Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve ‘Onun peygamberlerinden hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz’  dediler. Yine Kur’an-ı Kerim’de: "Şüphesiz, Allah'ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah'a inanıp peygamberlerine inanmayarak ayrım yapmak isteyenler, (Peygamberlerin) kimine inanırız, kimini inkâr ederiz" diyenler ve böylece imanla küfrün arasında bir yol tutmak isteyenler var ya; işte onlar gerçekten kâfirlerdir"  buyrularak peygamberlerin bir kısmına inanıp, diğerlerine inanmamak küfür sayılmıştır.

Değerli Müminler!
Peygamberlik çalışmakla veya gayret göstermekle elde edilemez. Allah bu yükü taşıyabilecekleri bilir ve dilediğini peygamber olarak görevlendirir. Yüce Allah bir ayette: "Her ümmet içinde mutlaka bir uyarıcı peygamber bulunagelmiştir"  şeklindeki ifadesiyle peygamber göndermediği toplumun bulunmadığını da bizlere haber vermektedir. Peygamberler sadece dini tebliğle yetinmemişler, dini esasları açıklamışlar, ümmetlerine öğretmişler, onları eğitip kötülüklerden arındırmışlardır. Aynı zamanda davalarından asla taviz vermemişler, bu uğurda pek çok eza ve sıkıntıya göğüs germişler hatta bazıları şehit edilmişlerdir.

Aziz Cemaat!
İnsanların peygamberlere ihtiyacı vardır. Her ne kadar insan akıl, bilinç, idrak ve seçme gibi birtakım yeteneklerle donatılmış olsa da bunların algıları sınırlıdır. İnsanın gücünü aşan konularda ve yeterli olamadığı hususlarda yahut da dış çevrenin olumsuz etkisiyle gerçeğe ulaşamadığı durumlarda peygamberler devreye girer ve onların bu eksik yönlerini giderirler. Allah'tan aldıkları bilgileri noksansız olarak insanlara aktarırlar. Böylece insanlar bilmesi ve yapması gerekenleri öğrenerek sorumluluk bilincine ulaşırlar. Bu yüzden de Peygamberlere has kılınan bir takım vasıf ve sıfatları vardır. Bunlar: Sıdk (Doğru olmak), Emanet (güvenilir olmak), İsmet (günah işlememek), Fetanet (üstün zekaya sahip olmak), Tebliğ (Allah'tan aldıkları emir ve yasakları ümmetine iletmesi)dir.

Muhterem Kardeşlerim!
Peygamberlerin sayısının yüz yirmi dört bin olduğu bizlere haber verilmektedir. Ancak Kur'an'da adı geçen yirmi beş peygamber bulunmaktadır. İlk peygamber Âdem (a.s), son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s) dir. Zira Kur'ân-ı Kerim'de "Muhammed sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah'ın rasulü ve peygamberlerin sonuncusudur"  ayetinde de bildirildiği gibi peygamberlik Hz. Muhammed sav ile son bulmuştur: Artık ondan sonra peygamber gelmeyecektir. Onun getirdiği mesaj da kıyamete kadar devam edecektir.

Ne mutlu son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s)ın mesajlarına samimiyetle uyanlara!
Ne mutlu Onun nurlu yolundan gidip de şefaatine erenlere!   


Abdulkadir ŞİMŞEK                                                         
Mengen-Ennetach DİTİB Fatih Camii Din Görevlisi



1. Bakara Sûresi, 2 / 285
2. Nisa Sûresi, 4 / 150,151
3. Fâtır Suresi, 35/24
4. Ahzab Suresi, 33/40

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.