Değerli Mü’minler!
Bazı vakitlerin kendilerinde cereyan eden hâdiseler sebebiyle diğer vakitlerden farklı değerlendirildiği Kur'an ve sünnetin bizlere bildirdiği bir gerçektir. Ancak bu vakitlerin insanlar için de bereketli olabilmesinin en temel şartı; Allah'a kulluk bilinciyle geçirilmeleridir. Kulluk bilinciyle geçirilirse, o zaman dilimi mübarektir, değerlidir.
Mesela Ramazan ayı Kur’an’ın kendisinde indirildiği ve oruç ayı olması sebebiyle diğer aylardan; Cuma günü, Cuma namazı sebebiyle diğer günlerden; Kadir gecesi, Kur’an’ın inmeye başladığı gece olması sebebiyle diğer gecelerden farklıdır.
Hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayı da, kendisinde gerçekleşen bazı olaylar sebebiyle diğer aylardan farklıdır.
Muharrem ayı; Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in “hürmete şayan bir ay” diye nitelediği, sayısız lütuf ve hikmetlerle dolu kutlu bir aydır. Muharrem ayı aynı zamanda hüzün ve ibret ayıdır; bizlere, ciğerlerimizi dağlayan Kerbela’yı hatırlatır.
Kerbelâ, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in “cennet gençlerinin efendileri” sözüyle taltif ettiği, Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın iki oğlundan biri, ümmetin gözbebeği olan Hz. Hüseyin efendimizin ve yetmişten fazla müminin şehit edildiği yerdir.
Asırlardır yüreklerimizi sızlatan bu elim hâdise, Efendimizi ve O'nun Ehl-i Beyti'ni seven, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun bütün Müslümanları derinden yaralamıştır.
Kıymetli Kardeşlerim!
Birlik, beraberlik ve huzura en çok ihtiyacımızın olduğu şu günlerde, kardeşliği ve barışı önceleyen bir dinin mensupları olarak, aynı acıların bir daha yaşanmaması için; Muharrem ayını doğru okuyup anlamaya, ibret almaya ve müspet sonuçlar çıkarmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır.
Bu nedenle Yüce Rabbimizin; “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın...”[1] emrine uygun hareket etmeye ve Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in “Birbirinize kin beslemeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeşler olun!”[2] uyarısına sımsıkı bağlanmaya ihtiyacımız vardır.
Aziz Mü’minler!
Bütün vakitler, Allah'ın insanlara sunduğu birer nimettir. Muharrem Ayını da Müslümanların muhabbet, kardeşlik ve beraberlik duygularının güçlenmesi için bir fırsat ve nimet bilmeliyiz.
Bu vesile ile Muharrem Ayının bütün Müslümanlar hakkında hayırlara vesile olmasını Yüce Allahtan niyaz ediyorum.
İbrahim ÖZCAN
DİTİB Feuchtwangen Camii Din Görevlisi
[1] Al-i İmran, 3/105.
[2] Buhârî, Edeb, 62, Müslim, Birr, 23.