Değerli Kardeşlerim!
Milletleri ayakta tutan ve yaşatan milli ve manevi değerler vardır. Vatan ve millet sevgisi de bu değerlerdendir. Vatan olmadan millet, millet olmadan ise vatan olmaz. Namus ve şerefimizle özgürce yaşamak, dini görevlerimizi yerine getirebilmek ancak bağımsız bir vatana sahip olmakla mümkündür. Bu sebeple yüce dinimiz vatan sevgisini imandan saymıştır.
Aziz Müminler!
Nasıl, insanların fert olarak imtihanları söz konusuysa milletlerin de imtihanı vardır. Millet olarak biz de tarihin hemen her döneminde zorlu imtihanlardan geçtik. Vicdanı körelmiş, insafını kaybetmiş güçlerin varlığımıza, inancımıza, mukaddesatımıza, huzurumuza kast ettiği pek çok hadiselerle karşılaştık.
İşte, 15 Temmuz 2016 gecesi, millet olarak çetin bir sınavdan geçirildiğimiz zorlu bir gece yaşadık. Dahili ve harici bedhahların, meş’um bir yapı eliyle milletimizin bağımsızlığına, ülkemizin demokrasisine karşı bir darbe teşebbüsünde bulunulduğuna şahit olduk.
Cinnet geçirmiş bu cuntanın kendi milletine reva gördüğü bu muamele, tarih boyunca milletimiz tarafından elbette unutulmayacak ve bu meş’um girişimde rol alanlar daima lanetle anılacaktır.
Ancak, hamdolsun, millet olarak itilmeye çalışıldığımız bu ateş çemberinin içinden, Kur’an-ı Kerim’de buyurulduğu gibi, Yüce Rabbimizin inayeti, milletimizin basiret ve firaseti, mazlum ve mağdur milletlerin samimi dua ve yakarışları ile kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi pekiştirerek çıkmayı başardık.
Aziz milletimiz bu onurlu duruşu ile hukukun üstünlüğüne, evrensel ve demokratik değerlere olan inancını ve bağlılığını bir kez daha dünyaya ilan etti.
Fakat bu olay ile görüldü ki, kırk yıldır ülkemizde din görüntüsü altında fitne, fesat ve husumet tohumlarını ekenler, milletimize çok büyük zararlar verdi. Aklını, izanını, ruhunu başkalarının emrine verenler, en büyük ihaneti bir kez daha milletimize; hak, adalet ve merhamet dini olan İslam'a verdi.
Kendi emelleri ve şeytani planlarını gerçekleştirmek için insanlarımız dini ve milli değerleriyle kandırıldı.
O halde, millet olarak, Kur’an-ı Kerim’de ifade buyurulduğu gibi, kimsenin bizi Allah ile aldatmasına[1] fırsat vermeyecek bir dikkat ve bilinç içerisinde olmamız icab eder. Zira bu dinin bir kitabı, bir Peygamberi ve o peygamberin bize bıraktığı muhteşem bir sünnet mirası ve örnek hayatı var. Ayrıca Allah’ın bize bahşettiği bir akıl ve kalbimiz var. İslam dini bugün doğmadı. 14 asırlık bir tecrübe ve ciddi bir medeniyet birikimi var. Bizim bunları görerek, kâinatı da doğru okuyarak dinimizi doğru öğrenmemiz ve doğru yaşamamız gerekir ki, birileri hem bizi hem de çoluk-çocuğumuzu Allah ile aldatmaya kalkışmasın, fitne ve fesada sebep olamasın.
Değerli Kardeşlerim!
Son olarak, milletimizin onurlu duruşu sayesinde akamete uğratılan bu menfur olayda şehit düşen vatan evlatlarımıza Allah’tan rahmet, milletimize başsağlığı ve yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz.
Allah, birlik ve beraberliğimizi daim kılsın, ülkemizi ve bütün insanlığı her türlü kötülük ve hain tuzaklardan muhafaza eylesin. Allah benzer acıları bir daha milletimize yaşatmasın.
Hazırlayan: Hutbe Komisyonu
[1] Fatır Suresi, 35/5.