Aziz Mü’minler!
Meleklere iman, İslâm inancının temel esaslarından biridir. Meleklerin varlığına iman, Allah'a samimiyetle bağlanan müminlerin en temel özelliklerinden olan gayba imanın bir göstergesidir. Bu gerçek Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir: “Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler.”[1]
Değerli Mü’minler!
İslâm inancına göre melekler, duyularla algılanamayan, ancak farklı suretlere girebilen, nurdan yaratılmış varlıklardır. Bu nedenle insanlar tarafından görülemezler. Ancak peygamberler bazen onları asıl suretlerinde görebilmişlerdir. Meleklerin, maddî varlıklar gibi cinsiyet sahibi olma, yeme içme gibi özellikleri yoktur.[2] Melekler Allah'ın emrettiklerini yerine getiren ve O’na tam teslim olmuş varlıklardır.
Melekler, insanın doğumundan ölümüne kadar olan süreçte daima onlarla beraber olan, onların iyiliği, dünya ve ahiret huzuru için çabalayan, onları koruyup gözeten, Allah ile aralarındaki bir takım münasebetlerde görev alan elçilerdir. Melekler, melekût âleminin görevlileridir.
Allah Teâlâ'nın peygamberlerine vahiy iletmekle görevlendirdiği Cebrail, rızık ve rahmet meleği olan Mîkâil, ölüm meleği olarak tanıtılan Azrail ve kıyametin kopmasının habercisi olarak sûra üfleyecek olan İsrafil[3] dört büyük melek olarak bilinmektedir.[4]
Bunların dışında “kirâmen kâtibîn” yani “insanların iyi ve kötü amellerini kaydetmekle sorumlu melekler, insanları korumakla görevli hafaza melekleri, insanları kabirde karşılayacak olan “münker” ve “nekir” melekleri de vardır.
Değerli Kardeşlerim
Meleklerin bir kısmı namaz kılan insanlarla birlikte “âmîn” derken, bir kısmı ise her gün namazlarda müminlerle beraber olur.[5] Ayrıca onlar Allah'ı zikreden ve Kur'an okuyan mü’mineri ziyaret ederler. İlim meclislerinde ilim öğrenmek isteyenlere kanatlarını geren melekler olduğu gibi, savaşlarda inananların yardımına koşan melek orduları da vardır.
Özel görevlerle sorumlu olduğu bildirilen meleklerin dışında, isimleri ve sayıları bilinmeyen öyle melekler vardır ki, onların görevleri mü’minler için dua ve istiğfarda bulunmaktır. Bazıları hasta ziyaretinde bulunanlar için istiğfar edip Cuma namazına gelenlere şahitlik ederken, bazıları ise sahura kalkan[6] ve sabırla oruç tutan müminler için rahmet dilerler.[7]
Amellerimizle ve inancımızdaki samimiyetimizle öyle bir hayat yaşayalım ki, ayette Allah Teala’nın meleklerin müminler için yaptığını belirttiği dualarına muhatap olalım. Meleklerin ayetteki bu niyazıyla hutbemi bitirmek istiyorum:
“Arşı taşıyan ve ona yakın (melekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler. O’na iman eder ve diğer mü’minler için şöyle mağfiret dilerler: Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. Bunun için tövbe edenleri ve senin yoluna koyulanları bağışla, onları cehennem azabından koru. Ey Rabbimiz! Onları ve atalarından, eşlerinden, nesillerinden salih olanları, kendilerine vadettiğin Adn cennetine koy. Şüphesiz, kudret ve hikmet Sahibi olan yalnız Sensin. Bir de onları kötülüklerden koru. Çünkü hesap günü, kimi korursan onu rahmetinle onurlandırmış olursun. İşte gerçek kurtuluş budur.”[8]
Fatih Balta
Berlin DİTİB Merkez Camii Din Görevlisi
[1] Bakara, 2/285.
[2] Zâriyât, 51/24-28.
[3] İshâk b. Râhûye, Müsned, I, 85
[4] İbn Ebû Şeybe, Musannef, Zühd, 47.
[5] Nesâî, Salât, 21.
[6] İbn Hanbel, III, 12.
[7] Tirmizî, Savm, 67.
[8] Mü’min, 7-9.