Kurban İbadetinin Ruhu: Takva



 


لَن يَنَالَ اللَّـهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلَـٰكِن يَنَالُهُ التَّقْوَىٰ مِنكُمْ
Bismillâhirrahmânirrahîm
[Rahmân ve rahîm Allah’ın adıyla]


Değerli Kardeşlerim!

Kurban, insanlık tarihi kadar köklü geçmişe sahip olan bir ibadettir. Kur’an-ı Kerim’de anlatıldığına göre, Hz. Adem’in iki oğluna kurban kesmeleri emredilir. İki oğlundan biri Allah’tan gelen emre derin bir teslimiyet göstererek, sahip olduğu sürünün en semiz ve güzel hayvanını kurban eder. Diğer oğlu ise sürünün en çelimsiz ve zayıf hayvanını keserek emri şeklen yerine getirir. Ancak Allah, samimiyet ve ihlasla kesilen kurbanı kabul ederken, sadece şeklen yerine getirilen, samimiyet ve teslimiyetten yoksun kurbanı ise reddeder.

Kur’an’da anlatılan bu kıssa, aslında bütün ibadetlerin ancak takva ve derin bir bağlılık duygusu ile yerine getirilmesi halinde Allah katında bir değer bulabileceğini gösterir. Nitekim bir ayeti kerimede tam da bu gerçeğe dikkatimiz çekilmektedir: “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız (yani teslimiyet ve sadakatiniz) ulaşır.“1

 

Teslimiyet ve sadakat bütün ibadetlerde olduğu gibi, Kurban ibadetinin de özüdür. Bu nedenle, „Din Samimiyettir“2 buyruğu İslam’ın en özlü tanımlarından biri olmuştur. 

Kurban, ruhun ancak Allah’a teslimiyetle yükselebileceğini bilmektir. „De ki! Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin rabbı Allah içindir.“3 ayet-i kerimesi de varoluşumuzun yegane gayesinin “Allah’a kurban olmak” olduğunu ifade etmektedir.

Kardeşlerim!
Teknoloji ile başı dönmüş, refah ve lüks yaşamla kendi özüne yabancılaşmış insanlığın Kurban ibadetindeki sırları ve hikmetleri anlaması elbette mümkün değildir. Modern insanın ilahi davete duyarsız duruşu, gafil ve derinliksiz bakışı, müstağni ve mütekebbir tavrı onu malesef Allah’a iman ve tevekkülün, hikmet ve basiretin, irfan ve samimiyetin uzağına düşürmüştür. Bu nedenle Kurban ibadeti, insanın Allah ile olan rabıtasını tesis eden ve insanları birbirine yakınlaştıran bir ibadet olması hasebiyle önemlidir. Çünkü Kurban bir yönüyle insanı Rabbine yaklaştırırken diğer yönüyle de insanların sevinç ve kederlerinde bir ve beraber olmalarını sağlayarak kalpleri ve gönülleri birbirine yakınlaştırmaktadır.

 
Yıllardır vekaleten kurban kesimi yoluyla Balkanlardan Uzak Asya’ya, Afrika’dan Haiti ve Küba’ya kadar yakın ve uzak coğrafyalardaki kardeşlerimizle bizleri buluşturan, onların dert ve sıkıntılarına ortak olmamızı sağlayan bir ibadet olarak Kurban, artık evrensel bir boyut kazanmış, toplum ve kültürler arası barışa hizmet eder bir noktaya gelmiş bulunmaktadır.
 
Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla yurt içi ve yurtdışındaki ihtiyaç sahipleriyle bizleri buluşturan, aramızda sarsılmaz köprüler kurulmasına vesile olan Kurban ibadetini bizlere lutfeden Yüce Rabbimize hamd ediyor, sağlık ve afiyet içerisinde Bayrama erişmenizi Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.

 

Hutbe Komisyonu


1. Hacc Suresi, 37
2. Müslim, İman 95
3. Enam 6/162

 




Kurban Bayramı Hutbesi:
Evrensel Yardımlaşmanın Adı: KURBAN BAYRAMI

 


إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
Bismillâhirrahmânirrahîm
[Rahmân ve rahîm Allah’ın adıyla]


„Yaradan’a hamdolsun,

Yaratıp imtihan edene, imtihandan geçirip zafere erdirene,
Rahman olana,
Rahim olana,
Muîn olana
Hamdolsun.”

Bizleri kardeş kılana, iman bağı ile bizi birbirimize bağlayan, gönüllerimize bayram sevincini ve neş’sini bahşeden Rabbimize hamdolsun.

Malımızı, servetimizi ilahi bir emanet bilerek onun yolunda harcama fırsatını bağışlayan Rabbimize hamdolsun.

Aziz vatanımızın fakir ve yoksullarından, dünyanın en ücra bölgelerine kadar bir dilim ekmeğe muhtaç kardeşlerimize elimizdekini paylaşma güzelliğini bahşeden, kalplerimize rikkat ve incelik bağışlayan Rabbimize hamdolsun.

Hamdolsun, paylaşmanın hazzına erdik… Vermekteki zenginliği, tevekkül ve teslimiyetteki huzur ve mutluluğu bizlere yaşatan Mevla’ya hamdolsun.

 

Ruhumuza karabasan gibi çöken bencilliğimizi, tamahkarlığımızı, sıkıntı ve kederlerimizi eriştirdiği bu bayram sabahı ile bir nebzecik de olsa gideren bağışlayıcı ve lütufkar Rabbimize hamdolsun.

Evet kardeşlerim, bir yandan bayrama erişmenin sevinç ve mutluluğunu yaşarken ve Yüce Rabbimize hamdederken diğer yandan da İslam dünyasının içinde bulunduğu acziyet ve perişanlığın, tefrika ve düşmanlığın üzüntüsünü yaşıyoruz.

Nice ve uzun zamandır İslam dünyasından iyi haberler gelmiyor. Cehalet ve ufuksuzluğun beslediği nevzuhur cereyanlar her gün yeni bir savaş, kıyım ve trajedi ile ümmetin ikbaline kasdetmekte ve geleceğini karartmaktadır.  

Rabbimizden en kısa zamanda ümmeti birlik ve beraberlik içinde, ayrılık ve gayrılıktan uzak bayramlara eriştirmesini niyaz ediyoruz.


Değerli Kardeşlerim!

Bütün bu olumsuz şartlar içerisinde, „Komşusu açken tok yatan bizden değildir“2 buyruğunu her vesileyle uluslararası bir yardım seferberliğine dönüştüren, vekaleten kurban kesim kampanyası ile uzağı yakın etmeye, dertli kardeşleri ile hemdert olmaya, acıları dindirmeye, bîilaç gönüllere ilaç ve merhem olmaya koşan milletimize de ne kadar teşekkür edilse azdır.

„Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim“3 diyen Mehmet Akif gibi daima mazlumun ve garibin yanında, kimsesizin kimsesi olma yüceliğini gösteren kadirşinas siz kardeşlerime „Bayramız Mübarek Olsun“ diyor, bayramın ailemiz, milletimiz ve tüm  insanlık için hayırlar ve bereketler getirmesini Cenab-ı hakk’tan niyaz ediyorum.



Hutbe Komisyonu


1. Şiirler, Erdem Bayazıt
2. Hâkim, II, 15
3. Safahat, M. Akif Ersoy

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.