Kurban İbadeti ve Vekalet Yoluyla Kurban

بِسْمِ اللهِ الْرَّحْمَنِ الْرَّحِيمِ

لَنْ يَنَالَ اللهَ لُحُومُهَا وَلاَ دِمَاؤُهَا وَلٰكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوٰى مِنْكُمْ كَذٰلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْ وَبَشِّرِ الْمُحْسِنيِنَ

Bismillâhirrahmânirrahîm
[Rahmân ve rahîm Allah’ın adıyla]

“Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah'a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.

[Hac sûresi, âyet 37]

 
Değerli Mü’minler!

Kurban ibadeti, Kur’ân-ı Kerîm’de, başlı başına bir kulluk davranışı olarak anlatılmaktadır. Hac sûresinin 34. âyetinde: Her ümmet için, Allah‘ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır. Şu halde yalnız ona teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele!“buyrulmaktadır.

Kurban, ibadet amacı ile belli bir zamanda, belli şartları taşıyan bir hayvanı usulüne göre Allah rızası için kesmek demektir. Akıllı, bulüğa ermiş, yolcu olmayan ve dinen zengin sayılan her müslüman, Allah’a yakın olmak ve O’nun rızasını kazanmak niyeti ile, kurban kesmekle yükümlüdür. Yüce Rabbimiz Kevser suresi 2. âyetinde, “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!” buyurmuş, sevgili Peygamberimiz (as.) de, “Ademoğlu, kurban bayramı günlerinde Allah için kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmış olamaz.” [1] buyurarak bu ibadetin önemini vurgulamıştır.

Muhterem Kardeşlerim,

Koyun, keçi, sığır, manda ve deve dinen kurban olarak kesilmesi kabul edilmiş hayvan türleridir. Bunların erkek ya da dişi olmalarında bir fark yoktur. Koyun ve keçi, bir kişi için, sığır ve manda yedi kişiyi aşmamak üzere ortak olarak kesilebilir. [2] Kurban olmaya bir engel ve kusurunun olmaması şartı ile koyun ve keçi cinsinden hayvanlar bir yaşını doldurduktan sonra, sığır ve manda cinsi iki yaşını doldurduktan sonra kurban olarak kesilebilir.

Kurban kesme günleri, bayram namazı kılınan yerlerde namazdan sonra olmak üzere, bayramın ilk üç günüdür. Arefe günü veya bayramın ilk üç gününden sonra kurban kesilmez. Kurban sahibi sünnete uygun olarak, kurbanın etinin bir kısmını evine ve ailesine, bir kısmını akraba, komşu ve yakınlarına, bir kısmını da fakirlere ayırmalıdır.

Değerli Mü’minler,

Her ibadette olduğu gibi, kurban ibadetinde de samimi olmak ve yalnız Allah’ın rızasını gözetmek temel prensiptir. Çünkü Kur’ân, Allah katına kurbanların et ve kan gibi maddi kısımlarının değil, sadece bizlerin Yüce Mevla’ya karşı tutum, davranış ve niyetlerimizin, yani “takva”mızın ulaşacağını bildirmektedir. [3] bir kez daha bizlere tutarlı olmayı, her an Rabbin önünde olduğumuz gerçeğini hatırlamayı, düşünce ve niyetlerimizi güzelleştirmemiz gerektiğini öğretiyor.

Kıymetli Mü’minler,

Kurban ibadetini bizzat kendisi yerine getiremeyen veya kurban etlerinin ihtiyac sahiplerine ulaşmasını arzulayan kardeşlerimiz için, daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da, Diyanet İşleri Başkanlığımızın koordinesinde ve Türkiye Diyanet Vakfı ile ortaklaşa “Vekalet Yoluyla Kurban Organizasyonu” düzenliyoruz. Vekalet yoluyla kurban kampanyasına dair geniş bilgi, el ilanı ve duvar afişlerimizde, ayrıca ditib web sayfamızda bulunmaktadır. Kampanya bugün (Cuma günü, 11.10.2013) mesai bitimi itibariyle sona erecektir.

Bu arada Arefe günü sabah namazında başlayıp bayramın 4. günü ikindi namazında son bulacak olan teşrik tekbirlerini de unutmayalım. Hutbemi Efendimiz (as.)’ın şu sözleri ile tamamlamak istiyorum: “İnsanların en hayırlısı insanlara en çok faydalı olandır.” [4]

[1] Tirmizî, Edâhî, 1.
[2] Tirmizî, Edâhi, 1.
[3] Hac, 22/37.
[4] Camiussağir, II. 10.

Adem VERİM
DİTİB Alzey Camii Din Görevlisi

Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden.

We also use analytics & advertising services. To opt-out click for more information.