ﺒﺴﻢ ﺍﷲ ﺍﻠﺮﺤﻤﻦﺍﻠﺮﺤﻴﻢ
فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ
Kurban Bayramı
(24/09/2015)
Değerli Müslümanlar!
Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki, bir Kurban Bayramı’na daha ulaşmış bulunuyoruz. Yalnız O’nun rızasını umarak, rahmet ve mağfiretine sığınıp “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes”1 emrine boyun eğerek kurban ibadetimizi yerine getirmiş olacağız.
Müslümanlar olarak hidayet yolunda bulunmanın sevinci içinde bu büyük günü hep birlikte kutlayacağız. Arafat’ta bir araya gelen milyonlarca mü’min, beyaz ihramlar içinde vakfe yapıp hacı olmanın mutluluğuna ererken milyarlarca Müslüman da, çoluğunu çocuğunu yanına alarak sabahın bu erken vakitlerinde camilerde toplanıp bayram namazını kılmanın sevincini yaşıyor.
Değerli Mü’minler!
Kurban, Allah’a teslimiyetin mükemmel bir ifadesi olduğu kadar, içinde taşıdığı sosyal dayanışma ruhuyla milyarlarca mü’mini birbiriyle kardeş kılan bir ibadettir. Ancak bugün, ne yazık ki, müslümanlar Kurbanla hakim kılınmak istenen teslimiyet ve kardeşlik duygusundan çok uzak bir durumda bulunmaktadır. Bu durum, İslam dünyasını bitmez tükenmez dini ve siyasi çekişmelerin içine itmekte, her gün onlarca yüzlerce insanın ya ölmesine ya da evini yurdunu terk etmesine yol açmaktadır. “Allah’a ve Resul’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Yoksa gücünüz ve devletiniz elden gider.”2 ayetinin uyarıcı mesajına rağmen, ayrılık ve gayrılığın girdabında milyonlarca bilinçsiz müslüman gaflet içerisinde yaşamaya devam etmektedir.
Fitne ve fesadı ortadan kaldırmak için gönderilen Yüce Dinimiz İslam’ın bugünkü müntesipleri tarihin en büyük fitne ateşi içinde kavrulmakta, müminleri birbirine yakın kılan iman kardeşliği zedelenerek basit farklılıklar, maalesef, kavga, şiddet ve düşmanlığa dönüştürülmektedir.
Bu sebeple, kurbanlarımız ve bayramlarımız artık mümin kalpler arasında ülfet ve muhabbeti gerçekleştirmeli ve her türlü fitneye, fitnenin getireceği kargaşa, terör, huzursuzluk ve felaketlere karşı uyanık olmalı, bütün bunlara basiret ve ferasetle karşı çıkılmalıdır.
Değerli Mü’minler!
Bayramlar, hayat yolculuğumuzda Rabbimizin bize lütfettiği kardeşlik ve neşe mevsimleridir. Bayramlaşmalar toplumda kardeşlik ruhunun pekişmesi için en güzel vesilelerdir. Bu sebeple, ilk olarak bayramlaşmaya aile fertlerimiz, akrabalarımız ve komşularımızla başlayarak, bütün dünyayı bayramın sevinç ve coşkusuyla buluşturmalıyız.
Çocuklarımızı sevindirirken, kendilerini sevindirecek bir anne-babadan mahrum, öksüz ve yetimleri de hatırlayalım. Son günlerde ülkelerindeki sıkıntı ve savaş ortamından çıkarak Almanya’ya kadar ulaşan mülteci kardeşlerimize de bayram duygusunu tattıralım. “Hangi birine yetişeyim” gibi mazeretlere sığınmadan, şefkat elimizin ulaşabildiği herkese bayram sevincini yaşatalım. Böylece Efendimiz (s.a.s)’in, “Müslüman kardeşini sevindirmen mağfiret vesilesidir.”3 müjdesine kavuşmanın gayreti içinde olalım.
Ya Rab! Nice zamandır bayramlara hep buruk giren İslâm dünyasında kardeşlik, barış, huzur ve güven ortamının yeniden tesis edilmesini, İslâm ülkelerinin tekrar ilim ve medeniyet, barış ve esenlik yurdu olmasını nasip eyle!
Ya Rab! İslam coğrafyasında, kan ve gözyaşının durmasını ve bütün kardeşlerimizin bayram sevinci yaşayabilmelerini nasip eyle! Ümmet olarak bir an önce huzur ve sükûn içindeki bayramlara bizleri kavuştur.
Bu duygu ve düşüncelerle İslâm âleminin mübarek Kurban Bayram’ını tebrik ediyorum. Bayramın âlem-i İslâm’ın ve bütün insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
Mustafa ŞEKER
Miltenberg DİTİB Camii Din Görevlisi
1. Kevser, 2
2. Enfal, 46
3. Münzirî, el-Terğîbve’t-Terhîb, III, 346;