بِسْمِ اللهِ الْرَحْمنِ الْرَحِيِم
يَا بَنِى اٰدَمَ قَدْ اَنْزَلْنَا عَلَيْكُمْ لِبَاسًا يُوَارِى سَوْاٰتِكُمْ وَريشًا وَلِبَاسُ التَّقْوٰى ذٰلِكَ خَيْرٌ ذٰلِكَ مِنْ اٰيَاتِ اللّٰهِ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ
Haya, utanma duygusu ve edeplilik anlamında olup insanın akla, dine, medeni ve insani kanunlara aykırı her türlü çirkin şeyden kendini uzak tutması ve çekinmesi demektir. İnsan için tabii bir fıtrat olan haya duygusu, aynı zamanda insanı diğer canlılardan ayırdedici bir özelliktir. Çünkü dinimiz, giyim kuşamdan her türlü tutum ve davranışımıza kadar bir Müslümanın uyması gereken kuralları edep ve haya ölçüsüyle belirlemiş, İslam’da utanma duygusu, “Haya imandandır” [1] düsturu ile dinin bir parçası olarak kabul edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu konuda; “Ey Ademoğulları! Size, mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbiseler verdik. Takva elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır. Bu giysiler, Allah’ın rahmetinin alametlerindendir.” [2] buyurulmaktadır. Yüksek bir haya duygusuna sahip olan Peygamber Efendimiz, [3] aynı fazilete sahip olmasından dolayı Hz. Osman’a özel bir değer vermiş, bunun sebebi sorulduğunda ise, ondan meleklerin bile haya ettiğini [4] ifade etmişlerdir.
Muhterem Kardeşlerim,
Allah’a karşı duyulan haya O’nun emir ve yasaklarına uymakla olur. Hz. Peygamber, “Allah’tan gereği gibi haya ediniz” buyurduğunda, “Ya Resulallah, Allah’tan gereği gibi ne şekilde haya edebiliriz?” sorusuna, Allah Resulu: “Kim dil, göz, kulak gibi organlarını, karnını ve karna bağlı olan (cinsel) organını korur, kendisini dünya hayatının süsüne kaptırmaz, ölümü unutmazsa o kimse, Allah Teala’dan gereği gibi haya etmiş olur” buyurmuşlardır. [6]
Muhterem mümünler,
Edep ve haya duygusuna sahip olan insan, “Nerede olursanız O sizinle beraberdir” [7] ayeti kerimesi uyarınca kulluğun bilincinde olarak bir hayat yaşamalıdır. Unutulmamalıdır ki, bir insanın insanlıktan nasibi, hayadan hissesi ölçüsündedir.
[1] Buhari, “İman”, 16; Müslim, Sahih, “İman”,12, Hadis no, 59.
[2] Araf 7/26.
[3] Buhari, “Edep”, 73.
[4] Müslim, “Feza’ilü’s-Sahabe”, 26.
[5] Buhari “İman”, 37, Müslim “İman”, 9,10,11.
[6] Tirmizi, Sünen, Kıyâme, 23, hadis no 2457.
[7] Hadid 57/4.
Abdullah Demircan
Wuppertal Merkez Camii Din Görevlisi