Değerli Kardeşlerim!
Müslümanın tıpkı namaz, oruç gibi olmazsa olmaz değerlerinden birisi de infaktır. İnfak; Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla kişinin ihtiyaç sahiplerine yardım etmesi demektir. Bu yönüyle infak, hem farz olan zekâtı hem de gönüllü olarak yapılan her çeşit sadakayı kapsamaktadır. İnfak, Kur'an-ı Kerim’de; "Kendilerine rızık olarak verdiğimiz nimetlerden infak ederler"1 ifadesiyle gayba iman ve namazdan sonra takva sahiplerinin temel özellikleri arasında sayılmıştır. İnfakın, verilen rızık ile ilişkilendirilmesi ise ayrıca dikkat edilmesi gereken bir nokta olmuştur.
Aziz Müminler!
Allah’ın rızasını kazanarak takva sahiplerinden olmak her Müslümanın ortak hedefidir. Ancak her işte olduğu gibi infakta bulunmanın da bir adabı ve usulü vardır. Müslüman ihtiyaç sahibi olanları gözetmeli, onları önemsemeli ve onlara ulaşma gayretinde olmalıdır. Her türlü yardımı sırf Allah rızası için yapmalı, yapılan iyiliği dile getirmemeli, başa kakmamalı, bu tür işleri olabildiğince gizli yapmalı, karşı taraftan herhangi bir menfaat beklememelidir.
Kıymetli Kardeşlerim!
Sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın göz yaşartıcı sayısız örnekleriyle dolu İslâm tarihine baktığımızda sahip olduğu bir kaç dirhemi ihtiyaç sahiplerine ulaştırmadan gözüne uyku girmeyen Peygamber Efendimiz’in hassasiyetini, "Evinde ne bıraktın?" diye sorulduğunda, "Allah ve Rasûlü'nün sevgisini bıraktım" diyen Hz. Ebubekir’in yüksek sorumluluk duygusunu görürüz.
İslam’ın getirdiği bu infak kültürü, açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca insanın olduğu günümüzde öneminden bir şey kaybetmemiş aksine daha önemli hale gelmiştir. "Servet, sadece içinizdeki zenginler arasında dönüp dolaşmasın"2 buyuran Yüce Rabbimiz faiz dâhil her türlü sömürü ve avantayı yasaklıyor. Bunun yerine insanlığı sahip olduklarını paylaşmaya ve infak etmenin mutluluğunu yaşamaya davet ediyor. Biz biliyoruz ki, okuduğum ayeti kerimede de buyurulduğu gibi, “Mallarını gizli ve açık olarak gece ve gündüz harcayan kimseler var ya; işte onların Rableri katında güzel karşılıkları vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.” 3
Değerli Müminler!
Toplumda fakir-zengin ayırımı yerine saygı ve sevginin; kin ve nefret yerine kardeşliğin oluşması, o toplumda infak kültürünün yaşatılmasıyla mümkündür. Öyleyse geliniz kazandığımızdan infak ederek ihtiyaç sahiplerini mutlu etmenin tarifsiz hazzını ve mutluluğunu yaşayalım. Unutmayalım ki infak en güzel ahiret sermayesidir. Hutbemi bir ayet-i kerimenin mealiyle bitiriyorum: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”4
Rahmi DÖNMEZ
Schorndorf Camii Din Görevlisi
1 Bakara, 2/3
2 Haşr, 59/7
3 Bakara, 2/274
4 Haşr, 59/18