Aziz Mü’minler, Sevgili Gençler!
Ömür insana verilmiş en büyük sermayedir. Ömrün en bereketli yılları ise gençlik dönemidir. Normal hayatımızda başarılı olmak için gençlik döneminin iyi değerlendirilmesinin önemli olduğu gibi, ahiret saadetini elde edebilmek için de gençlik döneminin iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunun için Rabbimize karşı görevlerimizi yapmamız, özellikle de namazlarımızı eda etmemiz son derece önemlidir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in kıyamet günü arşın gölgesinde bulunacaklar arasında Rabbine ibadet ederek yetişen gençleri de saymış olması1, gençlikte yapılan ibadetlerin değerine ve önemine işaret etmektedir.
Kitabımız Kur’an-ı Kerim’e baktığımızda ise; Hz. Lokman’ın, “Yavrum! Namazı dosdoğru kıl.”2, Hz. İbrahim’in, “Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat.”3, Hz. Zekeriya’nın “Rabbim! Bana katından temiz bir nesil bahşet”4 şeklindeki dua ve talepleri namaz ibadetini yerine getiren bir gençliğin önemini ortaya koymaktadır.
Kıymetli Mü’minler, Sevgili Gençler!
Namaz ibadeti dinimiz İslam’ın beş şartından biridir. Genç yaşlı, kadın erkek bütün Müslümanlar, namazlarını eda etmekle yükümlüdür.Çünkü namaz, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in; “Dinin başı İslâm, direği ise namazdır”5 hadisinde ifade edildiği üzere dinimiz İslam’ın özüdür. Cennetin anahtarıdır.
Kıymetli Kardeşlerim, Sevgili Gençler!
Namazın birçok faydaları vardır. En başta namaz Rabbimize karşı hissettiğimiz saygımızı, teslimiyetimizi, itaatimizi ve teşekkürümüzü ifade eder. Namaz, mü'min olmanın işaretidir. Namaz, insanı Allah'a yakınlaştırır. Namaz, sorumluluk bilincini geliştirir. Namaz, tembellikten korur ve disiplinli olmayı sağlar. Namaz, şeytanın ve nefsin aldatmalarına karşı bizi uyanık tutar. Günah ve kötülüklerden korur. Cemaatle kılınan namazlar ise; birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunu geliştirir.
Değerli Mü’minler, Sevgili Gençler!
Bugünün işini yarına bırakmak nasıl doğru değil ise Rabbimize karşı sorumlu olduğumuz ibadetleri de, “henüz yaşım genç, ileride yaparım” diye ertelemek doğru değildir. Her yaşın ayrı bir güzelliği, ayrı bir sorumluluğu vardır. Ömür bize verilmiş bir emanettir, bir sermayedir. Günler, haftalar, aylar ve yıllar su gibi akıp gitmektedir. Hal böyleyken ne kadar yaşayacağımız bizim elimizde ve bilgimiz dâhilinde değildir. Bize düşen bugünümüzü değerlendirmek, ömrümüzü namaz ile bereketlendirmek ve camilerin manevi atmosferinden istifade etmektir.
Allah’ım! Bize ibadeti sevdir. Bizi ve aile fertlerimizi namazı hakkıyla eda edenlerden eyle!
“Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir topluluk çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbelerimizi kabul eyle.”6
Allah’ım! Namazlarımızı bizler için her türlü kötülük ve günahlardan arınma vesilesi eyle!
Âmin.
DİTİB Hutbe Komisyonu
1 Buhâri, Ezân,36.
2 Lokmân, 31/17.
3 İbrahim, 14/40.
4 Âl-i İmrân, 3/38.
5 Tirmizî, Îmân, 8; İbn Hanbel, V, 231.
6 Bakara, 2/128.