Almanya’da yaşayan göçmenleri enerji tasarrufu konusunda bilinçlendirmek amacıyla gerçekleştirilen SinnEnergie projesinin (Anlamlı Enerji) sonuçları Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Köln Genel Merkezi’nde tanıtıldı.
Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Çevre, Tarım ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı’nın finansal desteği ve Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Köln Proje Enstitüsü iPEK, Alman Doğa Koruma Birliği (DNR) ve Rus kökenli göçmenlerin oluşturduğu Köln Kültür ve Entegrasyon Merkezi (PHOENİX)’nin bir araya gelerek hazırladığı SinnEnergie Projesi Köln’deki DİTİB Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı.
Sunumunu DİTİB Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden Ayşe Aydın’ın yaptığı basın toplantısına; DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan, DNR sorumlusu Klemen Gieles, iPEK yöneticisi Dr. Jürgen Baersch, Phoenix proje sorumlusu Wladimir Weinberg, Köln Enstütisü’nden Sabine Diemer, Phonix’den Elena Borisova, DİTİB’den Proje Koordinatörü Canan Emre katıldı.
Çevre ve enerji konusunun ilahi bir boyutu da olduğunu vurgulayan DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan, “Bütün mevcudat, yaratılan her şey insan içindir. İnsanın da en büyük görevi ve sorumluluğu kendisine emanet edilen, varlıkları en iyi bir şekilde korumak, emanete riayet etmektir. Ama malesef insanoğlu zaman içerisinde kusursuz olarak kendisine emanet edilen bu güzel varlığı çoğu zaman da yeteri kadar koruyamadı. Son dönemlerde dengeler bozuldu. Dolayısıyla felaketler meydana geldi. Onun üzerine değişik ülkelerde bazı kurumlarda çevre ve enerji ile ilgili yapılanmalar, sivil toplum örgütleri kuruldu. Çevreyi konu eden kurumlar ihtisas edildi. Hemen hemen her ülkede çevre ile ilgili bakanlıklar var. Çevreyi korumak isteyen özel teşebbüsler var. Bütün bunların amaçları, içinde yaşadığımız ortamı daha güzel yaşanır hale getirmek ve yaratanın bize teslim ettiği, emanet ettiği bu güzel varlıkları iyi bir şekilde sürdürmektir” dedi.
İslam Dini ve bütün dinlerin, çevreyi korumak ve çevre temizliği üzerinde önemle durduğunu belirten Arslan, “Özellikle İslam Dini’nde, çevreyi kirletmeme ve onu koruma için özel emirler vardır. Hem Kur’an-ı Kerim’de hem de Peygamber Efendimiz’in hadislerinde ve uygulamalarında yaşadığımız ortamı iyi bir şekilde korumak, temiz tutmak ve verimli hale getirmek görevimizdir. İçinde yaşadığımız çevre hepimize aittir. Bu projenin faydalı olduğuna inanıyorum. Farklı kuruluşlar olarak hem enerji hem de çevre konusunda duyarlılığı ve insanlık için neler yapabileceğimizi ortak proje ve faaliyetlerimizle belirtmek zorundayız. Hepimize daha güzel çevreyle ve daha güzel bol enerji ile yarınları rabbimiz bize ihsan eylesin” dedi.
SinnEnergie Proje Müdürü Dr. Jürgen Bärsch ise, “Doğada, çevrede bir denge vardır. Çevre bilinci çalışmaları konusunda da bir denge olmalı. Yani buna göçmenler de katılmalı. Oysa göçmenlerin bu konuya fazla ilgisi gözlenmiyor. Çevre konusunda kültürler arası diyalog yok. Projemizle bu diyaloğu sağlamak, geliştirmek istedik“ dedi. Üç hedef gruplarının olduğunu belirten Dr. Bärsch bunların kadınlar, gençler ve ebeveynler olduğunu, bunun için yemek kursları ve tiyatro gibi kurslarla onların ilgisini çekmeyi hedeflediklerini aktardı. Dr. Bärsch, “Onlara yemek için alış veriş ve pişirmede enerji kullanımında nasıl tasarruf edebileceklerini gösteriyoruz“ dedi.
Proje ile ilgili bilgiler veren proje çalışanlarından Sabine Diemer ise, “Göçmenlerin çevre ve enerji tasarrufuyla ilgili çalışmaları sadece izlememeleri, bunlara katılmalarını amaçlıyoruz. Göçmenlere, günlük hayatta nasıl optimal şekilde enerji kullanılabileceğini göstermek istiyoruz.. Multiplikatörlerimiz bunlara katıldı ve çok memnun kaldı. İki göçmen kuruluşu DİTİB ve Phoenix’i yanımıza aldık. Türkçe ve Rusça materyaller hazırladık“ dedi.
DNR’den Klemens Gieles ise, “Bu projeye katıldığımızdan dolayı çok mutluyuz. Birikimlerimizle katkı yapıyor, çok pozitif sonuçlar elde ediyoruz. Ancak kalıcılık peşindeyiz” dedi.
Phoenix’ten Wladimir Weinberg ise, “Gençler bu kurslara katılmadan önce kendilerine çok sıkıcı geleceğini düşünüyorlardı ancak takip ettiklerinde çok enteresan buldular” dedi.
Nisan ayında startı verilen SinnEnergie projesi için öncelikle Türk ve Rus kökenlilerden oluşan 30 multiplikatör yetiştirildi.
