الرَّاكِعِين مَعَ وَارْكَعُوا الزَّكَاةَ وَءَاتُوا الصَّلَاةَ وَأَقِيمُوا
Bismillâhirrahmânirrahîm
[Rahmân ve rahîm Allah’ın adıyla]
“Namazı dosdoğru kılın, zekâtı hakkıyla verin ve rükû edenlerle birlikte rükû edin.”
Muhterem Müslümanlar,
Peygamber Efendimizin en kuvvetli sünnetlerinden birisi de cemaatle namaz kılmaktır. Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav) cemaatle namaz kılmayı teşvik ederek, cemaatle kılınan namazın tek başına kılınan namazdan yirmi yedi kat daha faziletli olduğunu haber vermiştir. [1] Allah Resûlü (sav) hayatı boyunca cemaate namaz kıldırmış, hastalandığı zaman cemaate katılmaya devam etmiş ve Hz. Ebubekir (ra)'ın arkasında namaz kılmıştır. Cemaatle namaz kılmak asr-ı saadetten günümüze kadar vazgeçilmez bir uygulama olarak devam edegelmiş, İslam‘ın bir şiârı ve sembolü haline gelmiştir.
Değerli Müminler,
Cuma namazı ve beş vakit namazı cemaatla birlikte kılmak, özellikle tavsiye edilmiştir. Gönüller fatihi (sav) Efendimiz, hadîslerinde şöyle buyurmuşlardır: “İnsanlar ilk safın sevabını bilselerdi, ön safta durabilmek için kur‘a çekmekten başka yol bulamazlardı. Namazı ilk vaktinde kılmanın sevabını bilselerdi aralarında yarışırlardı. Yatsı ve sabah namazının faziletini bilselerdi, emekleyerek de olsa bu namazları cemaatle kılmaya gelirlerdi.” [2] “Yatsı namazını cemaatle kılanlar gecenin yarısını ibadetle geçirmiş sayılırlar. Sabah namazını da cemaatle kılanlar bütün geceyi ibadetle geçirmiş gibidirler.” [3]
Aziz Müminler,
Kişinin cemaatle kıldığı namazın yirmi yedi kat daha faziletli olduğunu ifade etmiştik. Bu faziletin nasıl gerçekleşeceği hadîs-i şerifte şöyle ifade edilmektedir: “Biriniz güzelce abdest alır sırf namaz kılmak için camiye gelirse, camiye varıncaya kadar attığı her adıma bir sevap verilir ve bir günahı silinir. Camiye girdiğinde namaz için beklediği süre içinde namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Kimseye eziyet etmediği ve abdestli kaldığı sürece melekler bu kimse için; ‚Allah‘ım! Bu kulunu bağışla, ona merhamet et ve tövbesini kabul et‘ diye dua ederler.” [4]
Kıymetli Müslümanlar,
Bakara Sûresi 43. âyet-i kerîmede ise Cenabı Hak şöyle buyuruyor: “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı hakkıyla verin ve rükû edenlerle birlikte rükû edin.” Bu âyet-i kerîmenin de işaret ettiği gibi cemaate devam etmek ilahî bir tavsiyedir. Zira cemaat halinde bulunmak birlik ve beraberliğin olmazsa olmaz şartıdır. Cemaatle eda edilen namaz birlik ve beraberliği temin ettiği gibi, beş vakit namazı birlikte omuz omuza eda ettiğimiz mü‘min kardeşlerimizin hallerinden haberdar olmamızı, yokluklarını hemen fark etmemizi, dolayısıyla onları arayıp durumlarını öğrenmemizi de temin etmektedir. Öyleyse, Rabbimizin rahmetinin cemaat halinde olan mü‘minlerle birlikte olduğunu, bir vücudun azaları gibi olan müslümanların cemaate devam etmeleri gerektiğini unutmayalım. Ne mutlu cemaatle namaz kılmaya devam ederek rahmeti rahmanı hak edenlere!
[1] Buhârî, Ezan, 30; Müslim, Mesâcid 42.
[2] Buhârî, Ezan, 9; Müslim, Salât, 129.
[3] Buhârî, Ezan, 34; Müslim, Mesâcid, 260.
[4] Ebû Davud, Salât, 49, I, 378.
Abdullah BORA
DİTİB Sindelfingen Ulu Camii Din Görevlisi