Aziz müminler, kıymetli kardeşlerim!
Son bir kaç ay içerisinde; Paris'te, Brüksel'de, Fransa'nın Nice kentinde, İstanbul Atatürk Havalimanında, Münih ve Ansbach'da ve son olarak Fransa'da bir mabette pek çok masum insan terörist saldırılara maruz kalmış ve yine demokrasiye, özgürlüğe karşı yapılan menfur bir darbe kalkışması neticesinde Türkiye’de yüzlerce masum insan hayatını kaybetmiştir. Bu saldırılar sonucu hayatını kaybeden insanların geride bıraktığı yakınlarının yaşadığı trajediler insaf ve vicdan sahibi her insanı derinden yaralamış ve üzmüştür.
Değerli kardeşlerim!
Gezegenimiz Dünya, bir anlamda insanlık ailesinin ortak evidir. Biz hep birlikte bu evin sakinleriyiz, birbirimizin yardımına ve desteğine muhtacız. Hangi inançtan olursak olalım ve nerede yaşarsak yaşayalım, hiç birimiz, insanlık ailesinin bir bireyi olarak, acı çeken kardeşimizin ızdırabına kayıtsız kalamayız.
Aziz Kardeşlerim!
Kuran-ı Kerim’de de ifade buyurulduğu gibi, Allah’ın yarattığı en yüce varlık olarak insan her türlü saygıya layıktır. Dünyanın neresinde olursak olalım, Almanya’da, Türkiye’de ya da dünyanın başka bir yerinde, insana yönelik saldırıları ırk, din, dil ayırımı yapmaksızın kınamak ve reddetmek hem Müslüman olarak hem de insan olarak görevimizdir. Bu Müslümanlığın bize kazandırdığı ahlaki bir erdemdir ve bu erdemi her yerde göstermek vazifemizdir. Nitekim insanın bu sorumluluğu Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir: “Biz emaneti göklere, yerküreye ve dağlara teklif ettik, ama onlar bunu yüklenmek istemediler, ondan korktular ve onu insan yüklendi. …“
Bu sebepledir ki; Paris'te, Brüksel'de, Münih'te, Ansbach'da insanların yaşam hürriyetine kastedildiğinde hangi tepkiyi veriyorsak Diyarbakır'da, Ankara'da, Şam'da meydana gelen hadiseler karşısında da aynı duruşu gösteriyoruz.
Bu yüzdendir ki; bir vatan olarak kendimizi ait hissettiğimiz Almanya'da terörist saldırılar karşısında nasıl endişe duyuyor ve tepki gösteriyorsak, yakınlarımızı bırakıp geldiğimiz Türkiye’de meydana gelen ve insan hayatını, onurunu ve özgürlüğünü hiçe sayan bir felakette de insanî değerler adına endişe duyup tepki gösteriyoruz.
Muhterem müminler!
Şunu bilmeliyiz ki; gözlerimizin rengi farklı olsa da, gözlerimizden akan yaşların rengi aynıdır. Bu nedenle insanlığın ortak değerlerini korumak için hep birlikte hareket etmeliyiz.
Dün olduğu gibi bugün ve yarın da bizler başta DİTİB ailesi ve Müslümanlar olarak hak, hukuk ve özgürlükler için, Almanya için, Türkiye için ve bütün dünya insanlığı için her zaman görev başında ve ihtiyaç duyulan yerde olacağız.
Dualarımızda insanlığın selametini ve zulmün, haksızlığın sona ermesini diliyoruz.
Ya Rabbi! Bizi dosdoğru yoluna ilet. Bizlere yaşadığımız sürece, hak, adalet ve merhamet üzere yaşama iradesi lütfet. Huzurumuza kastedenlere fırsat verme.
Amin
DİTİB Hutbe Komisyonu
1 Koran, al-Ahzab, 33/72