23 Haziran Pazar gününü Pazartesi gününe bağlayan gece, Ramazan ayının habercisi mübarek Berat Kandili’dir. Berat kandili, gündelik hayatın meşgaleleri içerisinde, kulluk görevlerini yerine getiremeyen ya da kusur ve hatalarından dolayı pişmanlık duyan gönüllerin, Yüce Allah’ın engin rahmet ve merhametine sığındığı mübarek bir gecedir. Biz Müslümanlar, Kur’an ayı Ramazan’a adım adım yaklaştığımız bu günlerde, Yüce Allah’ın sınırsız af ve merhametine, müjde ve bereketine vesile olan bu geceye erişmenin heyecan ve mutluluğunu yaşamaktayız.
Kelime anlamı itibariyle, günahlardan arınıp Yüce Mevla'nın af ve mağfiretine erişmek, günah ve hatalardan ise kurtulmak anlamına gelen Berat kandilini idrak eden her Müslüman, bu gayeye erişmek için gayret sarf etmeli ve Yüce Allah'ın; "...Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir" [Zümer-53] müjdesinin farkına vararak günah ve kusurlarından dolayı gönülden tövbe etmeli, ibadetiyle, dua ve niyazıyla Rabbine yakınlaşmalı, hayatında bu günü bir milat kabul ederek olgun bir birey, onurlu bir Müslüman olarak geleceğe bakmayı öğrenmelidir.
Asırlardır milletimizin kandil olarak adlandırdığı bu geceler, gönül dünyamızda yakmış olduğu ışıkla, hızına yetişemediğimiz bu dünya hayatında durup düşünme, özümüze dönme, hatalarımızdan dolayı hicab duyma ve günahlarla kirlenen gönül dünyamızı temizleme fırsatı sunar. Bununla birlikte, başta Rabbimize olmak üzere kendimize ve bütün insanlığa karşı dünyevi ve uhrevi sorumluluklarımızı hatırlatır, bu görevlerimizi ihmal edip etmediğimizi sorgulayıp hata ve günahlarımızdan tövbe ederek uzaklaşma imkânı sağlar.
Toplumsal olarak iç huzurumuzun, muhabbet ve kardeşliğimizin biraz zedelendiği; akl-ı selimin, sağduyunun sesini yeteri kadar duyuramadığı; toplumları derinden sarsan sayısız sorunun yaşandığı günümüz dünyasında, huzur ve barışın, insanlık onuruna yakışır aydınlık bir geleceğin inşası için hepimize ciddi görevler düşmektedir. Bu itibarla, “Mü’minler ancak kardeştirler” [Hucurât, 10], “Parçalanıp bölünmeyin” [Âl-i İmrân, 103] ayetlerindeki
tavsiyeleri bir kere daha düşünerek, birlik ve beraberliğimizi pekiştirelim. Sevgili Peygamberimizin (s.a.s.) ifadesiyle, birbirimizi sevmedikçe olgun bir imana sahip olamayacağımız gerçeğini asla unutmayalım.
Bu duygu ve düşüncelerle; aziz milletimizin, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin, Almanya”da yaşayan Müslümanların ve bütün İslâm aleminin Berat Kandilini tebrik ediyor, yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların bizleri istikamet sahibi yapmasını temenni ediyor, bu gecenin, ülkemizin, İslâm âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın hidayet, barış ve huzuruna, bütün müminlerin tövbe ve dualarının kabulü ile arınma ve affına vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Prof. Dr. İzzet ER
DİTİB Genel Başkanı
