Değerli Mü’minler!
Mübarek Üç Aylar’ın rahmet, mağfiret ve hidâyet iklimiyle kalplerimize iman ve ibadetin diriltici muştusunu aşılayan Rabbimize hamdolsun. Hamdolsun, kutlu Regâib ve Mîrâc kandillerinden sonra Berât Kandili’ni de idrak etmek üzereyiz. Yarın akşam idrak edeceğimiz Berât kandilimiz hepimiz için hayırlı ve mübarek olsun.
Kardeşlerim!
Mübarek geceler; iman, ibadet ve düşünce hayatımız bakımından kendimizi yenilememiz, geride kalan yıllarımızı muhasebe etmemiz, geleceğimizi planlama ve ümitlerimizi tazelememiz için büyük bir fırsattır.
Bu mübarek gecelerden biri olan Berât; kişinin Allah’ın affı ve bağışlaması ile işlediği günahların ceza ve sorumluluğundan kurtulması anlamına gelir. Hutbemin başında okumuş olduğum ayeti kerimede Cenab-ı Hakk’ın af ve bağış müjdesi şöyle aktarılmaktadır: “De ki: Ey (günah ve isyanın bataklığına düşerek) kendilerine yazık etmiş kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”[1]
Kardeşlerim!
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bu gecenin kıymetini şöyle anlatmışlardır: “Şaban ayının ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasına tecelli eder ve gün doğana kadar insanlara şöyle seslenir: ‘Yok mu benden af isteyen, onu affedeyim; yok mu benden rızık isteyen, ona rızık vereyim; yok mu bir musibete uğrayan, ona âfiyet vereyim; yok mu bir dileği olan, ona dilediğini ihsan edeyim!’”[2]
Kardeşlerim!
Öyleyse geliniz, hep birlikte, geçmişte işlediğimiz tüm günahlarımıza samimi tövbeler ederek hayatımıza yepyeni ve tertemiz sayfalar açalım. Gecemizi tefekkür, tâât ve ibadetlerle ihyâ edelim. Rabbimizin affına mazhar olabilmenin yolunun, birbirimizi affetmekten geçtiğini unutmayalım. Ahlakımızı güzelleştirebilmek için gönüllerimize iyilik duygusunu hâkim kılalım; kötülük, zulüm, haksızlık ve adaletsizlikten uzak duralım. Yüce Rabbimizin emirlerini yerine getirmenin, haramlarından da uzak durmanın gayreti içerisinde olalım. Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekerek, bu gecenin feyiz ve bereketinden payımızı almaya çalışalım.
DİTİB Hutbe Komisyonu
[1] Zümer, 39/53.
[2] İbn Mâce, ‘İkâme’, 191.