Muhterem Kardeşlerim!
Okumuş olduğumuz ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor. “De ki: Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”[1]
Değerli Mü’minler!
21 Mayıs 2016 Cumartesi gününü Pazar’a bağlayan gece Cenab-ı Hakk’ın lütfu ve inayetiyle yeni bir Berat Kandilini daha idrak edeceğiz. Hızla akıp giden ömür içerisinde bizleri bu mübarek gecelere kavuşturan Cenab-ı Hakk’a ne kadar şükretsek azdır.
Her yıl gelişiyle pek çok güzelliğin yaşandığı rahmet, mağfiret ve arınma mevsimi Ramazan-ı şerife yaklaştığımızın habercisi olan Berat Kandili; borçtan, hastalıktan, suç ve cezadan berat etme, kurtulma, günahlardan arınma, temize çıkma, ilâhî af ve rahmete nâil olma anlamlarına gelmektedir.
Berat gecesi; diğer gecelerimiz gibi her birimiz için birer, tefekkür, tezekkür ve yenilenme gecesidir.
Berat gecesi; kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma günüdür. Yüce Yaradan’ın affına erebilmek için yaratılanı affetme günüdür.
Kardeşlerim
Kur’an-ı Kerim’ de “Namaz kılın, oruç tutun” buyuran Rabbimiz, bizlere aynı zamanda “tövbe” etmeyi de emrediyor. Çünkü günah kalbin kiri, tövbe ise cilasıdır. Rabbimizin kul hakkı hariç affetmeyeceği hiçbir günah yoktur. Tövbe kapısı sonuna kadar açıktır.
Bu durumu Mevlana veciz bir şekilde şöyle ifade ediyor; “Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman, bilmem! Yeter ki o kapıda durmayı bil!”
Bu geceyle ilgili Yüce Allah’ın sonsuz rahmet ve bereketini müjdeleyen Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) ise şöyle buyurmaktadır: “Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve 'Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim! Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim! Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim! Yok mu başka isteği olan, ona da istediğini vereyim."[2]
Aziz Kardeşlerim!
Bu gecede bol bol tövbe istiğfar edelim, Kur’an okuyup, Efendimiz’e salavat getirelim. Ana-babamız başta olmak üzere, kardeş, akraba ve komşularımızın hal-hatırlarını soralım, tebrikleşelim. Uzakta iseler, telefonla arayalım. Kendimiz, ailemiz ve tüm Müslümanlar için dua edelim.
İslam âlemi olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Rabbimiz tüm bu zorluklarımızı kolaylaştırsın. Rabbim birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Tüm insanlığa huzur ve mutluluk versin.
Bu duygularla yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların bizleri istikamet sahibi yapmasını temenni ediyor, bu gecenin; ülkemizin, İslâm âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine; insanlığın hidayet, barış ve huzuruna; bütün müminlerin tövbe ve dualarının kabulü ile arınma ve affına vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Hutbe Komisyonu
[1] Zümer, 39/53
[2] İbn Mâce, Sünen, "İkâmetü's-salât", 191.