T.C. Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Sadi Arslan, Ramazan Ayı’nın manevi ikliminin Almanya’daki vatandaşlarımız tarafından daha feyizli yaşanması, ve dini anlamda herhangi bir olumsuzluğun meydana vermemek için Münih, Nürnberg, Stuttgart, Karlsruhe, Frankfurt, Köln, Düsseldorf ve Münster bölgelerindeki DİTİB derneklerinde hizmet veren din görevlileri ile bir toplantı yaptı.
 |
 |
|
Düsseldorf Bölgesi |
|
 |
 |
| Frankfurt Bölgesi | |
 |
 |
| Karlsruhe Bölgesi | |
 |
 |
| Köln Bölgesi | |
 |
 |
| Münih Bölgesi | |
 |
 |
| Münster Bölgesi | |
 |
 |
| Nürnberg Bölgesi | |
 |
 |
| Stuttgart Bölgesi |
Sözkonusu bölgelerdeki T.C. Başkonsoloslukları nezdinde görev yapan, Münster Din Hizmetleri Ataşesi Şaban Özbudak, Düsseldorf Din Hizmetleri Ataşe V. Yusuf İncegeliş, Frankfurt Din Hizmetleri Ataşe V. Mustafa Eren, Karlsruhe Din Hizmetleri Ataşe V. Ahmet Arslan, Köln Din Hizmetleri Ataşe V. Şaban Kondi, Münih Din Hizmetleri Ataşe V. Metin Avcı, Nürnberg Din Hizmetleri Ataşe V. M. Hayri Şahin ve Stuttgart Din Hizmetleri Ataşe V. Bayram Şahin’de hazır bulunduğu toplantılarda din görevlilerine hitaben birer konuşma yapan Arslan: “Diyanet İşleri Başkanlığı, vatandaşlarımıza İslam Dinini en doğru, berrak ve her türlü hurefeden arındırılmış bir şekilde anlatmak için kurulmuş bir teşkilattır. Bu teşkilat ve ona bağlı hizmet veren personelin, herhangi bir siyasi partiye angaje olması ve onun propagandasını yapması mümkün değildir, asla kabul edilemez. Bizim görevimiz Dinimizin bütün güzelliklerini, bizden hizmet almak isteyen herkese, kişinin görüş ve düşüncesine bakılmaksızın doğru bir şekilde anlatmaktır.
Ramazan Ayı bütün güzellikleri ile bizleri kucaklamış bulunmaktadır. Bizler bu ayda camilerimize gelecek olan insanlara tıpkı bir misafirimiz gibi davranacağız. Misafirlerimize karşı şefkat ve sevgi duygularımız nasıl bizleri mutlu ediyorsa, cemaatimize karşı da öyle davranmak zorundayız. Onların camilerimize daha hızlı ve daha huzur içerisinde gelmelerine imkan vermeliyiz. Bu rahmet ve bereket ayında size gelen müslümanları rahatlatacak güzel şeyler söyleyiniz. Vaaz ve hutbelerinizde kullandığınız dil, daha yumuşak ve daha okşayıcı olsun. Sadece camiye gelenler değil, gelemeyenlere de ulaşmak bizlerin görevi olmalı. Hastahanelerde yatan insanlarımıza, cezaevlerindeki kardeşlerimize, düşkün ve ihtiyarları ziyaret ediniz. Mümkün mertepe bu ayın rahmetini herkese ulaştırmaya çalışınız.
Ramazan ayında bizim gibi düşünmeyen ve bir başka dine mensup insanlarla da biraraya gelmeye çalışınız. İftar programlarınıza yada diğer değişik etkinliklerinize bu insanları da davet ediniz. Bazı insanlar; “Oruç tutmayan insanların iftar sofralarında bulunmalarının uygun olamayacığını” söylemeleri İslami bir söylem değildir. Bizler yüce dinimizin emrine göre, ehli kitabın kestiklerini rahatlıkla yiyebiliriz. o halde beraber iftar sofralarında bulunmamızın herhangi bir mahzuru yoktur.
Bu vesileyle, değerli cemaatinizin Ramazan-ı Şeriflerini bir kez daha tebrik ediyor, Yüce Rabbim’den bu ayın rahmet ve bereketinin bütün insanlığı kuşatması için niyazda bulunuyorum” dedi.
